Fikir ile Düşünce Aynı Anlama mı Gelir?


Hayatımız içerisinde yanıldığımız, birbirine sıklıkla karıştırdığımız kavramlar arasında fikir ile düşünce de yer alır. Pek çoğumuz fikir ile düşüncenin aynı anlama geldiğini düşünürüz. Sizce aynı anlama mı gelir? Eğer cevabınız “Evet” ise yanılıyorsunuz. Çünkü bir fikrinizin olması düşüncenizin olduğunu göstermediği gibi düşünce sahibi olduğunuzda, fikir sahibi de olmuyorsunuz. Bu iki kavram arasındaki fark, hayata olan bakış açınızı değiştirmek ile birlikte, hayatınızın hangi noktasında olduğunuzu görmenizde de sizlere yardımcı olacaktır.

Neden İki Kavram Birbirinden Farklı?

Fikir ile düşünce arasındaki temel fark şudur; düşüncenizi hayata geçirmek için herhangi bir eylem, kurgu ya da hareket halinde bulunursanız bu, fikre dönüşür. Bu nedenle hemen hemen herkes bir düşünce sahibidir fakat fikir sahibi olamaz. Fikir üretmek daima zordur ve düşünce sahibi olmak oldukça basittir. Örnek verecek olursak, Everest’e tırmanmayı herkes düşünebilir. Fakat tarihe baktığımızda bunu başaran çok az sayıda insan vardır. Everest’e tırmandığını söyleyen kişi parmak sayısını geçmez, fakat tırmanabileceğini iddia eden pek çok kişi bulabilirsiniz.

İşte bu noktada şu farklılık gözümüze çarpmalıdır; her fikir, cesurca yapılacak bir eylemin sonucudur. Dolayısıyla söz konusu fikir üretmek ya da fikir sahibi olmak olduğunda, cesaret sahibi olmamız da gerekir. Her eylem bir devrim değildir belki ama her fikir bir devrim yaratabilecek potansiyeldedir. Bu devrimi yaratmak için pek çok düşünceye, bu düşünceleri bir araya getirecek özgüvene ve cesarete sahip olmanız gerekir.

Özgüven insan yaşamındaki en önemli duygulardan biridir. Özgüven eksikliğini gidermenin en iyi yollarından biri de düşünmek ve harekete geçmektir. Özgüven eksikliği bulunan kişiler düşünce yoksunu değildir fakat, fikir sahibi değildir. Bu noktadaki ayrımı yapmak da oldukça önemlidir. Fikir sahibi olunması, özgüven sahibi olunması beraberinde getirecektir.

Her Düşünce Bir Fikir Yaratabilir mi?

Söz konusu fikir sahibi olmak olduğunda, insanlar düşüncelerinin var olmasının zaten onları fikir sahibi ettiğini düşünmektedir. Bu bir paradokstur ve bu paradokstan da kolay kolay çıkmak ne yazık ki mümkün değildir. En basit şekliyle şu gerçeği bilmemiz gerekir; fikir sahibi olmak için eylem şarttır. Yani, düşüncelerinizi harekete geçirebildiğiniz, uygulayabildiğiniz müddetçe bir fikre sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla her düşünce bir fikir yaratamaz. Fakat fikirler üreterek pek çok düşünceye varılabilmektedir. Yani; üretmek için fikre, fikrin meydana gelmesi için de düşünceye ihtiyacınız vardır.

Bu paradokstan kurtulmanız için yapmanız gereken ilk şey, kendi gerçekliğinizin ve cesaretinizin farkında olmanızdır. Bu farkındalık için cesarete ihtiyacınız vardır. Cesaret, her devrimin bir başlangıcıdır. Bu başlangıç için de o düşünceyi gerçekleştirebileceğinize inanmanız, kendinize inanmanız gerekir. Bu inanç ve cesaret sizi doğru yola götürmeyebilir fakat hayatınızda bir devrim yaratmanıza sebep olur. Bu devrim, sizlere iyi ve kötü olarak pek çok şey öğrenmenizde yardımcı olacaktır.