İntihardan Milyonerliğe: Libby Crow

Libby Crow’un hayat hikayesi belki de hepimiz için bir ilham kaynağı olmalıdır. Henüz 25 yaşındayken, erkek arkadaşından yeni ayrılmışken, öğretmenlik mesleği yerine girişim olmaya karar vermiştir. Bunun üzerine Denver’a taşınan genç kadın, bir gün sigorta şirketinden gelen bir telefonla hayatını değiştirdi. Peki Libby’nin hikayesi nasıl başladı?

Denver’a taşındıktan sonra kendisi için bir hayat sigortası yaptıran kadın o dönemde babasının ölüm acısını yaşamaktaydı. Eski yaşantısını geride bırakmaya, yaşamış olduğunu hayata uyum sağlamaya çalışıyordu. Zamanla karamsar bir ruh haline bürünen yapısının farkında değildi. Yaşamış olduğu değişim, almış olduğu kararlar ona ağır geliyordu. Kendisine ait bir hayali vardı. Üniversiteye gitmek istiyordu. Üniversiteden sonra evlenmek, en az yılda bir kez tatil yapmak ve 60 yaşına kadar üzerindeki tüm borçlardan kurtulmaktı.

Fakat hiçbir şey beklediği gibi ilerlemedi. Annesine bir veda mektubu bile bıraktı. O zamanlar yaşamış olduğu hayatı Libby şöyle ifade ediyor: “Öğretmeyi çok seviyordum fakat içimde başka bir şeyler yapmamı söyleyen bir his vardı. Babamın ölümü dünyamı sarstı. Merak etmeye başladım, eğer hayat bu kadar kolay elimizden alınabiliyorsa, ne için çabalıyoruz?”

Libby bu düşünceleriyle boğuşurken öğretmen maaşıyla elde etmiş olduğu kazanç haricinde kendisine ek bir gelir de buldu. Başka insanların hayatlarında yaşamış olduğu dönüm noktaları keşfeden Libby bir gün Facebook üzerinden arkadaşının yaşamış olduğu dönüm noktasını okuyunca, okumuş olduğu yazıdan güç alarak kendi hayatı üzerinde farkındalık yaşadığını ifade ediyor. Bu farkındalıktan sonra alışkanlıklarını değiştirmeye başladı ve arkadaşlarından kendisine yaşam koçluğu yapmalarını istedi.

Bu koçluk, Libby için oldukça iyi gelen bir aktivite olmaya başladı. İnsanların deneyimlerini ve hayat hikayelerini öğreniyor, neyin mümkün olup neyin mümkün olmadığını anlayabiliyordu. Sonunda da öğretmenlik hayatından vazgeçip girişimci olmaya karar verdi. Bu kararını alırken bile babasının ölümünü atlatamadığını belirten Libby, “Üzüntüden kaçmak için gece 3’e kadar Jeff Walker ve Brendon Burchard gibi işletme koçlarının videolarını izlerdim. Sadece bittiğimi hatırlıyorum. Geçimimi sağlamak için kendimi zorlamak zorunda kaldım. Belki de burada olmamak daha kolay olacaktı.” diyor.

Yaşamış oldukları sebebiyle bir gün arabasını dağdan aşağıya sürüp intihar etmeye kalkan Libby, o sırada telefonunun çaldığını ve bir sigorta şirketiyle yapmış olduğu görüşmeden sonra hayatının değiştiğini ifade ediyor. Başarılı girişimci o zamanı şu şekilde ifade ediyor: “İşin garibi, her şeyi bitirmeyi düşündüğüm büyük kanyona yakındım. Telefonu kapatmak istedim ancak kadın gerçekten çok hoştu. Bu yüzden, sigortanın yararları hakkında konuşmaya devam ettik. Bir yandan da gerçekten bunların önemli olmadığını düşünüyordum.”

Telefondaki kadının ona şunları dediğini söylüyor: “Bu garip gelecek belki ama sana bir şey söylemem gerek. Denver’da gitmek isteyebileceğini düşündüğüm bir yer var. Kilise gibi ama korkma, eğer yoga yapıyor olsaydın gidebileceğin bir yer gibi.”. Libby kadının bahsetmiş olduğu yerin kendisi için bir işaret olduğunu düşündü ve intihar etmekten vazgeçti. Arabasını dağdan aşağıya sürmek yerine kadının bahsetmiş olduğu yere sürmeye karar verdi.

Ve sonucunda Libby hayatında pes eden, bir şeylerden vazgeçen insanlar için şu cümleleri kuruyor: “Hayatınızda doğru insanlara ihtiyacınız var. Kendinizi gelişmeye adamış olmalısınız ve doğru arkadaşlar, mentorler seçmelisiniz.”