Aç Olmadığımız Halde Neden Yemek Yiyoruz?

Aç olduğumuzu hissettiğimiz zaman gerçekten aç mı oluyoruz yoksa duygusal yeme atağı mı geçiriyoruz? Duygusal yemek atakları, günümüzün en büyük psikolojik sorunlarından biri olarak yer alıyor. Eğer üzüldüğünüzde, sinirlendiğinizde ya da olumsuz bir düşünceye kapıldığında kendinizi aç olarak buluyorsanız, gerçekten aç olmuyorsunuz. “Psikolojik açlık” geçiriyorsunuz.

Bu duruma psikolojide “emotional yemek yeme” denmektedir. Genellikle bir yemek yeme bozukluğudur. Fizyolojik açlık olmadığı halde birey kendisini aç hisseder ve bu durumda yüksek kalorili besinlere karşı tüketim eğilimi artar. Bu bozukluk sürekli olarak meydana geldiğinde ve kontrolsüz bir şekilde yapıldığında, aşırı kalori alımı meydana gelir ve dolayısıyla da kilo artışı görülür. Günümüzde obezite gibi hastalıkların temelinde psikolojik olarak açlık hissetme durumu vardır.

İnsanlar kilo problemine bağlı olarak kontrolsüz ve sağlıksız diyetler yaptığında, istedikleri kiloya ulaştıktan sonra da kalori tüketimini arttırdığında ya da başarısız bir zayıflama denemesi yaşadığında bu kısır döngüye girebilirler. Bu döngüye engel olmak için psikolojik açlığı tetikleyen şeyleri bilmek gerekir. İşte aç olmadığımız halde yemek yememize neden olan 6 sebep!

1.      Stres, Kaygı ve Endişe

İnsanlar uzun süreli stres, kaygı ve endişe yaşadığında ruhsal olarak ya yaşadıkları durumla ilgili savaşmak zorunda kalır ya da kaçmak isterler. Bu durumda vücut kendisini stres altında hissettiği için kortizolün adı verilen bir hormon salgılar. Stres karşısında vücut ciddi anlamda enerji kaybeder. Kaybolan bu enerjiyi geri getirmek için kortizol salgılanır. Bu hormon vücuda “Daha fazla yemek yemelisin” sinyalini verir. Dolayısıyla içecek ve yiyecek tüketimi artmış olur.

2.      Kalitesiz Uyku Düzeni

Vücudunuz yeterince dinlenmez, kaliteli uyku uyunmaz ise vücudumuzda “ghrelin hormonu” salgılanmaya başlanır. Bu hormon, “leptin” hormonunu tetikler ve bu hormonun salgılanmasını azaltır. Ghrelin hormonu yemek yeme isteği verir. Leptin hormonu ise açlığı ve yemek yeme arzusunu engelleyen bir hormondur. Gherlin hormonu artıp, leptin hormonu azalınca tok olunsa bile aç hissedilir. Dolayısıyla masanız anlamadığınız bir şekilde fast-food yiyeceklerle dolabilir.

3.      Sinir ve Öfke

Sinirlendiğimiz ya da öfkelendiğimiz zaman vücut ekstradan enerji tüketir. Kaybolan enerjiyi yenilemek için vücut yemek yenmesine yönelik sinyaller verir. Sinirlilik ve öfke halinde sakin kalmaya çalışmak gerekir. Aksi takdirde hızlı ve çabuk tüketilen gıdalara yönelme eğilimi artacaktır. Cips, çikolata ya da tuzlu yemişler dostumuz değil, düşmanımız olmalıdır.

4.      Alkol Tüketmek

Alkol tüketmek, kilo alma problemlerinin başında gelir. Alkol ile birlikte tüketilen besinlerin farkına varmak zordur. Genellikle alkol ile birlikte yağlı ve şekerli besinler tüketilir. Sağlıksız yiyeceklerin tüketimi artar. Alkol alımı beyindeki otokontrol mekanizmasına da olumsuz yönde etki eder. Dolayısıyla yemek seçimi yapmak zorlaşır. Genellikle çabuk ve hızlı gıdalar tüketilmek istenir.

5.      Sosyal Medya

İlginç gelebilir fakat sosyal medyada bulunan yemek fotoğrafları ya da videoları, aç olunmasa bile açlık hissi veren nedenler arasında yer alır. Otokontrol dengesini bozan sosyal medyadaki yemek görsellerinden kaçınmalısınız. İçinde yiyecek bulunan reklamlar, bilinçaltını etkiler. Belli bir süre sonra etkilenen bilinçaltı sebebiyle kendinizi aç hissetmeye başlarsınız. Otokontrol dengesi bozulduğu için de gıda tüketimi artar.

6.      Toplumdaki Baskı

Duygusal yemek bozukluğunun ya da duygusal yemek atakları yaşanmasının temel nedenlerinden biri de toplum baskıdır. Sosyal bir etkinlik içerisinde arkadaşlarınıza eşlik etmek için yemek yemek zorunda kalmanız ya da etkinlikte servis edilen içeceğe karşı koyamamanız gibi… Bu durumlarda toplum baskısı altında kalmamak için yiyecekleri çok çiğnemek ya da içeceği yavaş tüketmek en iyi yol olacaktır.

Sosyal İnsan hakkında 1262 makale
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.