Hayatta bazı noktalar vardır ve her şey üst üste ya da üstüne üstüne gelir. Her şeyin ters gidiyor olması o kadar canını sıkar ki, yanlışın kendisi olduğunu düşününmeye başlar insan. Hepimizin böyle zamanları oluyor, biliyorum. Önemli olan bu zamanlarda yanlış kararlar vermemek. Konu ne olursa olsun çoğu insan, oturup enine boyuna düşünür, taşınır ama sonuç alamaz. Hepimizin kolaylık yapabilidiği 2+2 bile cevaplanamaz ya da sonuçlar yanlış çıkar. Başarı yanımızdan geçip gider sanarız.
Böyle durumlarda sakin kalmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Hiçbir yardımın iyi gelmediğini de. Çünkü her zaman, sizi o durumlardan yara alamadan kurtaracak şey tam olarak sizsiniz. Başka biri, başka bir şey değil. Sakin kalmak, evet zordur ama bunu başardığınızda o çukurdan kurtulabilirsiniz. Zor olanı başarmanın keyfi ise çabası olacak.
Her Olumsuzluğu Başarı Fırsatı Olarak Görün
Geçmişte başına gelen kötü şeyleri düşünmeni istiyorum. Geçmişinden bir olayı al ve şu anına getir. Düşün bakalım, ne oldu, nasıl oldu ve sonrasında ne oldu?
Bizi asıl ilgilendiren sonrasında neler olduğu. Geçmiş olayın uzun yıllar boyu birlikte olduğun biriyle ayrılman olabilir. İşini batırmış olabilirsin. Çok sevdiğin biri kaybetmiş olabilirsin. Başka şeyler de olabilir tabii. Şimdi sonrasına odaklanmanı istiyorum. O kişi hayatından çıktıktan sonra ne oldu? İşini batırdıktan sonra ya da değer verdiğin insanı kaybettiğinde?
Bu olayları yakın geçmişte yaşadıysan, değiştirmelisin. Yakın geçmişini henüz atlatmamış olduğun için, vereceğin cevap koca bir “Hiçbir şey olmadı!” olacaktır. Daha derine inmen ve hayatını 3. bir tekil gibi incelemeni istiyorum. Çünkü ben her kötülüğün içinde iyi şeylerin olduğuna inanlardanım. Sen olmayabilirsin ama bunu görmeni sağlamak istiyorum. Hayat böyle daha kolay oluyor!
Bir kitabı elinize aldığınızda muhtemelen ilk yapacağınız şey arkasını okumak oluyor. Bu kitabı okudunuz mu bilmiyorum ama Aykut Oğut’un “Evrenden Torpilim Var” kitabının arkasında yazan kısacık otobiyografi bir şeyleri değiştirebiliyor. Çünkü gerçekten umut vaat ediyor. En azından ben öyle hissetmiştim.
Başarı Dolu Hayat Hikayesi olan Aykut Oğut’un Evrenden Torpili Varsa Bizim de Olabilir
Aykut Oğut’un da hayatında da her şeyin üst üste geldiği dönemler olmuş. Ama ters giden her şey düzelmiş. Mesela 150 kilo olmuş ama sonrasında 70 kilo verip filinta gibi olabilmiş. İster azim, ister hırs, ister torpil diyebilirsiniz. Bana sorarsanız bu büyük bir başarıdır. Yabancı bir ülkede yalnız başına tek bir cümle konuşamadan yaşam mücadelesi vermiş hatta valizini bile kaybetmiş. Sonra ne olduğunu biliyor musunuz? O ülkenin dilini şakır şakır konuşup, seslendirme sanatçılığı, oyunculuk ve yönetmenlik yapmış. Yetmemiş Magic Man filmiyle de “Chapman En İyi Erkek Oyuncu Ödül” kazanmış. Ne derseniz deyin, bu eşsiz bir başarıdır.
Dayak yedikten sonra bir gözünü kaybedip, komaya girmiş. Komadan çıktıktan sonra parklara geri dönmüş. Yetmemiş annesini kaybedip hapse girmiş. Yetmemiş hapisteyken babasını da kaybetmiş. Sonra ne mi oldu? Her düştüğünde kendinden destek alarak yeniden ayağa kalkmış. Yapabileceği her şeyi adeta altın yumurtlayan bir tavuğa çevirmiş, hiçbir zaman gülümsemekten vaz geçmemiş. Her istediğine önündeki milyonlarca engele rağmen ulaşabilmiş. İster şans, ister kader, ister sevilen bir kulmuş deyin. Bu kusursuz bir başarılı hayat hikayesidir. Hem de her şeye rağmen. Neden sizin de başarılı bir hayat hikayeniz olmasın?
