Farkında olmadan, kast etmeden, üzerine herhangi bir çalışma yapmadan, emek vermeden gerçeğe dönüşmüş olan her şeye ‘tesadüf’ diyoruz.
Seni burada görmek ne güzel tesadüf!
Tesadüfe bak tam ben de seni arayacaktım!
Tesadüfen bu yola girdim ve tesadüfen bu fırsatı yakaladım!
Eşimle tanışmış olmam büyük tesadüf!
O yazıyı okuyup kampanyadan yararlanmam iyi bir tesadüf oldu.
Hayretler içerisinde anlatmaya başladığımız bu cümlelerin ortak noktası hepsini tesadüfe bağlıyor olmamız. Peki tesadüf denen bir şey gerçekten var mı? Siz buna inanıyor musunuz? Şu an bu yazıyı okuyor olmanız da mı tesadüf?
Tesadüf Dediklerimiz Yaşamın Ta Kendisidir
Tesadüf diye nitelendirdiğimiz olgular hayatımıza küçüklü büyüklü yön verebilen eylemler olması ile dikkat çekmektedir. Aksi halde sıradan bir durum için bu kelime kullanılmaz. Siz hiç’ Bakkaldan bu ekmeği tesadüfen aldım der misiniz?’ Ancak sağlığınıza çok iyi gelen bir ekmek çeşidi bulmuş olursanız o zaman bunun bir tesadüf sonucu olduğunu söylersiniz. Çünkü hayatınızda size bir yön vermiştir. Örnekteki gibi olumlu bir yöne de gidebilirsiniz olumsuz da… Sonucunda bulunduğunuz noktadan farklı bir noktaya ulaşmışsınızdır. Yer değiştirmişsinizdir. Yaşamayı sürdürmüşsünüzdür. İşte tesadüf dediklerimiz aslında yaşamın ta kendisi. Aklımızın almadığı, kestiremediğimiz açık alanları ‘tesadüf’ kelimesi ile doldurmak pratik ve kolay bir yol olmuş.
Tesadüf mü? Tesadüflere Kim İnanır?
Hala daha başarılarınızı, başarısızlıklarınız, hastalıklarınızı, derdinize bulduğunuz dermanları, sıkıntınız için önünüze çıkan çözümler… Tüm bunları tesadüfe bağlayanlardan mısınız?
Şimdi vereceğimiz örnek ile biraz daha akılları kurcalamaya devam edeceğiz. Yıllar önce yabancı dilde yazılmış bir kitapta (ismini hatırlamıyorum) okumuş olduğum bu örnek hala daha beni düşündürür. Sizler ile paylaşmanın tam zamanı diye düşünüyorum. (Bu da bir tesadüf olabilir mi?)
Tesadüf Hakkında Senaryolar
Bir sporcu maç sırasında ayak bileğini zedeliyor. Üzerine basamıyor ve en yakın hastanenin acil servisine götürülüyor. Hikaye buradan başlıyor ama ortaya çıkabilecek senaryolara ve bu senaryoların yol açabileceği seçeneklere inanamayacaksınız.
Senaryo 1: Sporcu, en yakın hastaneye götürüldü. Profesör doktor tarafından muayene edildi ve ayağın tam alçıya alınmaması gerektiğine karar verdi. Çünkü tam alçıya alınması durumunda sporcunun sakat kalması ihtimali vardır. Yarım alçıya alıp tedavisine başladı.
Senaryo 2: En yakın hastaneye gidildi ama tam 3 dakika önce profesör doktor hastaneden çıkmıştı yerine asistanı sporcunun durumu ile ilgilendi. Ayaktaki zor görülebilecek özel durumu fark edemedi. Ayağı tam alçıya alarak sporcuyu eve gönderdi sporcu sakat kaldı.
Senaryo 3: En yakın hastaneye gidildi. 3 dakika önce profesör doktor işten ayrılmıştı ama hastanede önemli bir eşyasını unuttuğu için geri dönmüştü, asistanı bu vaka için profesör doktorun görüşünü istedi. Ayak yarım alçıya alındı. Sporcu sağlığına kavuştu.
Senaryo 4: En yakın hastaneye gidildi. Profesör doktor duruma müdahale etti. Sporcu sakatlıktan kurtuldu ancak bu sefer de aradan belli bir zaman geçtikten sonra antrenmanda çok daha büyük bir sakatlık geçireceği olay yaşadı. Bu sefer dizinden aşağısı sakat kaldı.
Senaryo 5: En yakın hastaneye gidildi. Uzman doktorun hastası sporcuya müdahale etti. Bileğindeki hafif sakatlık sebebi ile spora elveda diyerek daha büyük bir sakatlık yaşamadı. Hayatını daha konforlu yaşadı.
Senaryo 6: En yakın hastaneye gidildi ancak o daldaki uzman doktor yoktu, ikinci alternatif hastane bulundu….
Böyle bir senaryo durumunda da zamanında hastaneye yetişme – yetişememe durumu olabilir. Ayakta sakatlık değil de kanamalı bir yaralanma ya da kalp krizi gibi bir durum da söz konusu olduğunda hak verirsiniz ki hayati bir durum için alternatifler ortaya çıkacaktır. Bu senaryolara eklenebilecek daha o kadar çok yol ve farklı yollardan gidildiğinde farklı yollara çıkacak o kadar çok kapı var ki…
Şimdi her bir senaryoyu tek tek ele alalım. Hangi durumda kime teşekkür edeceğiz? Kime beddua edeceğiz? Ya da hangisini yaşayacağımız tesadüf mü? Dakikalar ile bir doktora ya da bir hastaneye yetişmek ya da yetişememek tesadüf mü?
Konu hakkındaki yorumlarınızı sosyal medya hesaplarımızdan bizimle paylaşabilirsiniz.
