Kahve içmeden duramayan ve ayılamayanlardanım. Uyanır uyanmaz kahve yapmak ve keyifle ilk yudumu almak eşittir mutluluk benim için.
Her Şeyin Fazlası Zarar!
Her şeyin fazlasının zarar olduğuna inanırım ama azının her konuda yeterli olduğunu düşünmüyorum.
Kahveye geri dönecek olursak, fazlası zararlı ve kararı da karardır. Fazla tüketilmesi halinde mide rahatsızlığı, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyonu tetikleyebilir.
Kahve sever olarak olumlu yönlerinin altını çizmek isterim. Kahve severlerin beni destekleyeceğine eminim ancak siz mutlaka doktorunuz ile görüşmelisiniz.
Bağışıklık Sistemini Güçlendiriyor!
Öncelikle bağışıklık sistemini güçlendiriyor olması, hele ki bu günlerde en önemli konu belki de. Kahve içmek bağışıklık sistemini harekete geçirerek daha sağlıklı bir hale getiriyor. Hareket berekettir sonuçta. Ayrıca araştırmalara göre kararında kahve tüketmek erken ölüm riskini de en aza indiriyor diyebiliriz. Bu arada belirtmeliyim ki hazır kahveden bahsetmiyoruz.
Depresyona girme riskinizi % 15-20 oranında azalttığı da kahvenin yararları arasına girebilir. Kahve içmenin başka bir yararı ise beta amiloid birikimini azaltıyor olması. Yani alzheimer hastalığına yakalanma riskinizi de azaltıyor. Riski azaltmakla kalmayıp bir de beynimize nörojenez imkanı sağlıyor. Beyin uyarıldığı için harekete geçiyor ve yeni nöronlara sahip olabiliyoruz. Hareket, berekettir demiştik.
Kahve prostat kanseri içinde korkulu rüya adeta. Araştırmalara göre kanser riskini % 20 oranında düşürebiliyor. Kafeinden olsa gerek, cilt kanserinin oluşumunu da azaltabiliyor. Çünkü kafeinsiz kahvelerde aynı durum söz konusu değil.
Parkinson hastalığının da kahveden korktuğu açık. Kahve tüketimi ile parkinson hastalığına ve şeker hastalığına yakalanma riski azalıyor. Şeker hastalığını % 7 oranında azalttığı 450 binden fazla kişi üzerinden araştırılmış. 125 bin kişi üzerinde de parkinson hastalığını % 25 oranında azalttığı kaydedilmiş.
Ağrı Kesici Görevi Görüyor!
İlaçlara çok sıcak baktığımı söyleyemem. Ağrı kesici içmek yerine kahve içiyorum. Geçeceğine inandığım için olduğunu sanıyordum ancak kafeinin baş ağrısı ve migrene iyi geldiği de araştırmalar sonucunda ispat edilmiş.
Kahvenin keşfinin Etiyopya keçilerinin enerjisi ile ortaya çıktığını bilirsiniz. Enerji ile ruh halinizi de güçlendiren kahve hafızanızı es geçmiyor. Hormon seviyenizi yükseltir. Bu da leptin hormonunuzun seviyesinin düşmesini engeller. Yani kilo almamanızı da sağlayabilir. Tabii ki diğer faktörler de bu konuda önemli rol oynuyor. Sadece kahveye bağlamamak gerek. Laktasif (barsağın atım işlemini hızlandıran madde) ve diüretik (vücuttan su ve elektrolitleri idrar yolu ile dışarıya atma) olduğu için kabızlığa da birebirdir.
Bir fincan kahve içtiğinizde günlük B3 vitamininin %2’sini, B5 vitamininin %6’sını, B12 vitaminin %11’ini almış oluyorsunuz.
İçerisinde riboflavin, pantotenik asit, mangan, potasyum mineralleri, manganez minerali ve niasin bulunuyor. Yani sağlıklı olduğu kadar besin değeri de yüksek.
Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa günde bir ya da iki bardak kahve içmeniz sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir. Sağlık probleminiz olsa da olmasa da doktora başvurmak olası rahatsızlıkları engelleyebilir.
Kahve severlere her yudumun keyif vermesi dileğiyle…