“Cotard Sendromu” ya da “Yürüyen Ceset Sendromu” , nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Bu hastalığa sahip olan kişiler ölü olduklarına inanır. Kişinin kendisine ölümcül sonuçlar doğurabilen bu sendroma yakalananlar etlerinin çürüdüğünü, iç organlarının ve kanının olmadığını düşünürler. Ayrıca ölü bedenlerinde kurtların gezdiğini göstermeye çalışırlar.
Bu nöropsikiyatrik bozukluk 136 yıl önce, Fransız Nörolog olan Jules Cotard tarafından keşfedildi. Kişi yaşamadığını ispat edebilmek için intihar girişimlerinde de bulunur. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin, Ruhsal Bozukluklar listesine yerini almış bu hastalığa, oldukça az rastlanır.
Cotard Sendromu’na Sahip Bazı Hastalar
Filipinli bir kadın (52) 2008 yılında ailesine, öldüğünü ve morga götürülmesi gerektiğini söylemiştir. Bir başka hastaya ise geçtiğimiz yıllarda Amerika’da rastlandı. Haley Smith adındaki bu hasta, sınıfında otururken öldüğünü hissettiğini ve revire gittiğini belirtiyor. Revirde ise her şeyin normal olduğunu söylediklerini ancak içindeki mezarlığa gitme ve ölülere yakın olma isteğini durduramadığını söylüyor.
Sürekli mezarlıkta vakit geçirmek isteyen ve zombi filmleri izledikçe rahatlayan genç kız 2 yıl boyunca utandığı için hastalığı ile tek başına mücadele etmiş. 19 yaşında ise tedavi için başvurmuş ve kurtulmuştur.
Bir başka hasta ise Belçika’da 2009 yılında çıkmıştır. Yaşlı adam hastaneye giderek, birden fazla kez öldüğünü ve kimsenin onu gömmediğini söylemiştir. Hastaya, depresyon, anksiyete ve Cotard Sendromu teşhisi konulmuştur.
2012 yılında ise Japonya’da bir adam öldüğünden şüphelenmiş ve doktorlarla paylaşmıştır. Doktorlar ise doktora yürüyerek gelen birinin ölü olamayacağını ve bunun bir beyin oyunu olduğunu söylemişler. Cotard Sendromu’ndan kurtulan hasta, önceki hayatında ölü olduğunu düşünerek hayatına devam etmiş.
Bir başka hasta ise İskoçya’da 1996 yılında ortaya çıkmış. Yaşadığı trafik kazası sonrası öldüğünü düşünmüş. İyileştikten sonra annesi ile Güney Afrika’ya taşınmış ancak sıcak ve kötü bir yer olduğu için cehennemde olduğunu düşünmeye başlamış.
İlaç ve beyne şok verilerek tedavi edilmeye çalışılan sendromun, şu an için kesin bir tedavisi bulunmuyor. Hastaların beyin tümörleri, depresyon, panik atak, şizofreni ya da paranoyalarla ortaya çıktığı düşünülüyor. Hong Kong’da yapılan bir araştırmada 349 hasta incelenmiştir ve sadece 2 kişi de Cotard Sendromu’na benzer vakalara rastlanmıştır. Hastalığa yakalanma sıklığı yüzde 0.57 olarak biliniyor.
Cotard Sendromu olan Hastaların Beyinlerinde Neler Oluyor?
Cotard Sendromuna sahip olan Graham adındaki bir hasta üzerinde United Academics araştırmalar yaptılar ve beyninin bir kısmının çalışmayı durdurduğu bilgisine ulaştılar. Graham’ın frontal korteksi yani beyni ve vücudu idare eden bölgenin uyuduğunu ya da çalışmayı bıraktığını gördüler.
Doktorlardan biri, bir açıklamasında PET taramaları ile ilgili uzun süredir çalıştığını ve Graham’ın onu şaşırttığını söylemiştir. Doktor, Graham’ın iki ayağı üzerinden durabilen ve iletişim kurabilen bir hasta olduğunu ancak beyin fonksiyonlarının genel anestezi altında olan biri ya da uyayan biri ile neredeyse aynı olduğunu belirtti. Sonuçlara göre Graham’ın hareket edemiyor olması gerekiyor. Hastanın kullanıyor olduğu antidepresanlar beyinde kısmi çalışmazlığa sebebiyet vermiş olabilir. Ancak bu ihtimal bile bu durumu tamamen açıklayamamaktadır.
Bunun üzerine doktorlar, beynin bir bölümünün çalışmayı durdurmasını Cotard Sendromu ile alakalı olup olmadığını henüz bilemiyorlar.
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.
