Bu zamana kadar çektiğin bütün çileleri ser haydi önüne. Nasıl üstesinden geldin? Sana bunları hatırlatıp canını sıkmak değil amacım. Gücünü hatırlamanı ve unutmamanı istiyorum.
Bir şeyler yaşıyoruz, hem de sürekli. Bunlar, bazen aynı şeyler bazen bambaşka şeyler…
Yaşadığın sorunlar karşısında ailenden, arkadaşlarından, hayatındaki kişiden, psikologlardan ya da psikiyatrlardan destek almış olabilirsin. Sakın unutma! Onlar sana sadece destek oldular. Üstesinden gelen kesinlikle sendin. Bu arada hiçbir desteğin olmadan da başarmış olabilirsin ki sen zaten başarırsın.
Peki ya başaramayanlar…
Bir şeylerin üstesinden gelebiliyor muyuz yoksa yanından bile geçemiyor muyuz? Sadece üstesinden geldiğimizi düşünüyor da olabiliriz. Sen de buna dahil olabilirsin. İnsanlar bazen duygularını inkar edebilirler. Bu kendi içlerinde sürdürdükleri savaş bitene kadar devam eder. Yani savaş kaybedilene kadar… Sonrasında o kadar yıkım yetmezmiş gibi daha büyük bir patlama ve herkes savaş alanına!..
Soruları ve Sorunlarını Es, Geçmemelisin
Şimdi söyle bakalım, “Sen iyi görünmüyorsun, bir şey mi oldu?” sorusuna kaç kere yanlış cevap verdin? Soru tam olarak bu olmayabilir ama sorun tam olarak bu. Duygularını inkar etmemelisin. İster yardım ister destek ister paylaşım olarak adlandır. Bu soruları ve sorunlarını es geçmemelisin. Haklısın! Bazen dertlerimiz çevremizdeki insanlara ufak tefek gelebilir. Kaçmak en güzel yol da olabilir. Paylaşmayı daha önce denemiş ve istediklerini duyamamış olabilirsin. Yine de bu soruları ve sorunlarını es, geçmemelisin.
Es geçmemelisin diyorum çünkü destek almak ya da olmak kötü bir şey değildir. Es geçmemelisin diyorum çünkü sorunlar senin sorunların. Üstesinden gelmek ya da gelmemek de senin elinde. Bırak isteyen herkes kötü gününde de yanında olsun. Bırak sorunların daha güçlü olman için sana hayal kırıklıkları yaşatsın. Sen hepsini aşarsın. Çünkü sen başarılısın.
Ben senin başarabileceğine inanıyorum. Seni tanımıyorum ama inanıyorum.
Kendine Haksızlık Etme, Başarabilirsin
Şimdi de bu zamana kadar başardıklarını, ser önüne. Nasıl da güzel başardın ama! İnsan kendine gaddardır. Fark ettin mi, yaşadığın sıkıntıları dökerken hiç zorlanmadın. Başardıklarını ise saymaya bile başlamadın.
Bu durum başarın olmadığı için değil, beynimizin negatife eğiliminden kaynaklanıyor. Şimdi bir daha düşün, neleri başardın?
Her ne kadar kişiden kişiye göre değişebilen bir kavram olsa da başarı, başarıdır. Bence sen, çoğu şeyi başardın.
Başarılarımız doğduğumuz anda başlıyor diyebiliriz. Sen, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelip, aileni sevindirmeyi başardın. Duymayı, dokunmayı, tatmayı, görmeyi başardın. Sakın küçümseme. Bu kadar basit işte!
Sana ihtiyacı olanları duydun, onlara dokundun ve onları gördün demek ki başarıyı tatmışsın.
Hayatının birden çok noktasında mutlaka başarıyı yaşadın, yakaladın. Bu tamamen senin tanımın olarak, seninle senin aranda.
Dokunmak üzerinden yola çıkacak olursak, ortaya atılan bir iddia durumu ispatlayabilir sanırım. Zıplayıp, tavana dokunabilir misin? Cevabın evetse, başardın. Başarı, istenilen biçimde sona erdirmek, gerektiği gibi yapmak, üstesinden gelmek, becermek, olumlu bir biçimde bitirmek anlamlarını taşıyor.
Bu yüzden, her şeyi istediğin biçimde sonlandır. Gereken neyse onu yap. Sorunlarının üstesinden gel.
Yaşadığın her şeyin sonunda eğer gülmeye devam edebiliyorsan, bu bir başarıdır.
Kendine inan ve gülümse! Çünkü sen başarılısın!
