Her şey değerlerle alakalı ve kimsenin değerleri bir değil. Bahsettiğim birine verdiğiniz değerden ziyade bir şeylere verdiğiniz değer ile ilgili. Mesela birinin size bir bardak su getiriyor olması, sizin gözünüzde önemli olabilir ancak getiren kişi tarafından bir önem arz etmiyordur.
Bunun ne kadar büyük bir sorun olduğunu görebiliyor musunuz? Çünkü her şey değerlerimizle doğrudan orantılı bir durumda. Mesela sevdiğiniz kişinin yaptığı iş, herkesin hayatının belirli bir bölümünü kapladığı için önemlidir. Asla ilgi alanlarınız içine giremeyecek bir mesleğe sahip biri ile birlikteyseniz bu ilişkiyi ne kadar etkiler ya da etkileyebilir?
Değer Verdiklerinizden Değer Görmediğinizi Düşünmeyin!
Hayatım boyunca hiçbir konuda fanatik olmadım. Bu da benim fanatikliğe bir değer vermediğimin en keskin örneği niteliğinde. Peki ya benim hayatımda tuttuğu takıma, mesleğine ya da aile bireylerine aşırı düşkün ve tutku ile bağlı biri olsa, hayatım nasıl olurdu?
Öyle biri için de fanatikliğin değeri epey keskin bir örnek niteliğinde değil mi? Bu durum bir kaos çıkarabilir ya da zaten bu insanlar bir arada olmayabilir. Değerlerde çakışma meydana gelmesi ilişkilerimizde radikal kararlar almamıza neden oluyor ve farkında bile olmuyoruz. Çoğu zaman ilişkilerin ilk evresinde bir şeyler tolere ediliyor, gizleniyor ya da olduğundan farklı gösteriliyor. Bu da gönülden bağlandığınızı düşündüğünüz kişiye karşı uzaklaşmanıza sebebiyet veriyor. Peki ne yapmalıyız?
Kimse yeteri kadar dürüst değilken ya da içinkileri gizlerken nasıl bir şeylerden emin olabiliriz? Sanırım artık zihin okuma gücünün bizlere bahşedilmesi şart oldu.
Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme derler. Derler derler de karşımızdakilerin değer yargılarını bilmeden ve anlamadan fazlasını azını bilmenin pek mümkün olduğunu sanmıyorum. Birini anlamak hiç bu kadar zor olmamışken bir de etrafa savurduğumuz yargılarımız var. Kimi ne kadar incittiğimizi bile kestiremiyoruz. İşin içine yine değerler giriyor. Bir de karşımızdakileri olduğu gibi kabul etmemiz var tabii ki.
Değersiz Hissediyorsanız Size Bu Hissi Yaşatan ile Konuşun!
Kendinizi değersiz hissettiğiniz oluyor mu? Hissetmeyin, sadece karşınızdaki kişi ile değer yargılarınız aynı olmayabilir. Biz insanlar konuşarak her şeyi çözebilir ve yerli yerine koyabiliriz. Kendinizi değersiz hissettiğiniz konuyu ya da konuları düşünün. Size bu hissi yaşatan kişi farkında bile olmayabilir. Bu durumu kendi içinizde de çözebilirsiniz ancak karşınızdaki ile çözmeniz sorunu tamamen ortadan kaldırmaktır. Bu yüzden değersizlik hissine kapıldığınız noktaları anlamalı ve konuşmalısınız. Bunu yaptın ve böyle hissettim diyebilmek, karşınızdaki insana açık olmaktır. Sizin şeffaf olmanız, onun da size şeffaf olmasını sağlayacaktır. Bununla ilgili anımsadığım bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Yaşlı bir çiftimiz var ve çok mutlular ve birbirlerine çok değer veriyorlar. Çiftimizin tonton teyzesi komşusuna kahve içmeye gidiyor. Diğer tonton amcaysa evde olmayışını fırsat bilip, mutfağa koşuyor. Ekmeği alıyor ve ekmeğin dış kısmını bir güzel midesine götürüyor. Tam o sırada tonton teyze eve dönüyor ve gördüklerine şaşırıyor. Neden şaşırıyor biliyor musunuz? Çünkü uzun yıllar süren evlilikleri boyunca amca ekmeğin dış kısmını çok sevdiği için eşinin yemesini istemiş. Teyze ise aslında iç kısmını çok sevmesine rağmen yememeyi tercih etmiş ve yıllarca aslında daha çok sevdikleri kısımları birbirlerine armağan etmişler. Çok tatlı ama eğer sevmediklerini söyleselerdi, her şey daha güzel olmaz mıydı? Gerçekten anlamlı ve güzel bir yaklaşım gibi görünebilir ancak fazla fedakarlık, değersiz hissetmenize neden oluyor olabilir. Bu yüzden, hissettiklerinizi paylaşın ve karşılıklı fedakarlık yapın.