Doğu felsefesi, tıpkı diğer felsefi öğretiler gibi daha akıllı bireyler olunmasını sağlayan ve insanlara daha iyi bir hayat sürmeleri için öğretiler sunan bir rehberdir. Bireyin toplum içerisindeki yerine ve benliğine odaklanmaktadır. İçsel huzur yakalamak isteyenler, Doğu felsefesine yönelmektedir. Kendi içerisinde birden fazla alt dalı vardır. Doğayı ve kozmosu kullanarak insanın temel yaşamına dair öğretiler sunar. Daha faydalı bir birey olunması için insanın ihtiyaç duyduğu güç ve enerjiyi doğadan almasını sağlar.
Budizm, Doğu felsefesinin temel alt dallarından biridir. Budizm’e göre insan yaşamının temelinde acılar ve üzüntüler vardır. Tüm bu acılar sürekli olarak birbirini tekrar eder. Örneğin ölüm acısı… Sürekli olarak yakınlarımızda bulunan insanların ölümüyle yüzleşmek zorunda kalırız. Bu durum kendisini sürekli olarak tekrar eden gerçektir. Herkes için farklı bir boyutta üzün yaşansa da bu gerçeği kabul etmek ve yüzleşmek gerekir. Kabul edilmediği takdirde daha büyük acıların yaşanmasına sebep olur.
Doğu felsefesine göre insan hiçbir zaman istediği şeylere çok çabuk bir şekilde sahip olamaz. Eğer oluyorsa, o şey gerçek değil, geçicidir. Çok çabuk bir şekilde sahip olunan şey beraberinde acıyı getirecektir. Çünkü çabuk gelen, çabuk gider. Eğer elde ettiğiniz şey çok çabuk bir şekilde gerçekleşiyorsa, bunu sürdürülebilir hale getirmeniz gerekir. Bu sayede gerçek mutluluğu ve huzuru yakalayabilirsiniz. Dolayısıyla zorlu dönemlerden geçerken kendinizi daha güçlü hissedebilirsiniz.
Doğu felsefesinin alt dallarından biri olan Çin felsefesi içerisinde Konfüçyüsçülük yer alır. Bu felsefenin temelinde ise “insancıl” olmak vardır. İnsancıl olmak; merhametli, şefkatli olmak demektir. Acıları hafifletmenin en iyi yolu insancıl yapıya sahip olmaktır. Bireyin toplum içerisindeki ahlaki değerlere sahip olması da bu özelliğine bağlıdır. Toplum içerisinde saygı görmek isteyen bir birey ahlaki ve etik kurallara uygun bir şekilde hareket etmelidir. Eğer ahlaki ve etik değerlere önem verilmiyorsa, toplum içerisindeki bireye de önem verilmeyecek anlamına gelir.
Taoculuk da alt dallardan biri olarak yer alır ve Çin felsefesine aittir. Bu felsefeye göre işleri yoluna sokamıyorsanız, işler yoluna girene kadar beklemelisiniz. “Su akar yolunu bulur” deyimi, tam da bu felsefeye göredir! Eğer zorlandığınız, başaramadığınız, hangi yolu denerseniz deneyin boşa çıktığınız bir işiniz varsa, beklemeyi ve sabretmeyi öğrenmelisiniz. Kimi zaman hayatta kaçınılmaz gerçekler vardır. Bu gerçekler önünüze pek çok engeli çıkarabilir. Böyle bir durumda yapmanız gereken şey, önünüze bakmak ve zaman tanımaktır.
Doğu felsefisine göre hayat değişimin ta kendisidir! Hayatınız her zaman için değişimin bir parçası olarak kalacaktır. Bir saniye sonranız ile bir saniye önceniz hiçbir zaman aynı olmayacaktır. Gülerken ağlayabileceğiniz gibi, çok mutluyken sinirlenebilirsiniz. Hem ruhsal hem de maddi açıdan yaşayacağınız değişimlere, hazırlıklı olmalısınız. Değiştiremeyeceğiniz değişimler yaşamanız, üzüntü duymanıza sebep olabilir. Fakat burada yapmanız gereken bu değişimleri fırsat haline getirmektir.