Yaşamından endişe duyan, aldıkları kararlar sonucunda pişmanlık ve üzüntü hislerini yaşayan kişilerin düşüncelerini kontrol altına alması daha zordur. Bir süre sonra sürekli olarak düşünceleri arasında kaybolmaya ve yaşadıkları her şey için çıkmaz yola girdiklerine dair hisse kapılmaya başlarlar. Bu durum bireyin zamanla psikolojik açıdan kendini yıpratmasına neden olur.
Her insan zaman zaman derin düşüncelere dalar ve kafasının içerisinde planlamalar yapar. Kimi zaman bu düşünceler içsel monolog halinde gerçekleşir. Fakat bu durumun gün içerisinde sürekli olarak yaşanması ve bir süre sonra kendinizi sürekli olarak düşünceli bir halde bulmanız, doğru kararlar alamamanıza ve size rahatsızlık verecek boyutta problemler yaşamanıza sebep olur.
Aşırı düşünmek hem geçmişini hem de geleceğinizi olumsuz yönde etkiler. “Toplantıda o cümleyi kurmamalıydım. Herkes bana tuhaf bakıyordu. Yarın bu durumu düzeltmeliyim.” demeniz, sürekli içinizden bu durumu tekrarlamanız, sizi başarısızlığa sürükleyecektir. Hayatta her şeyin bir dozu olmalıdır. Nasıl ki her şeyin azı zararsa, fazlası da zarardır. Çok düşünmek, çok ayrıntı ve çok yenilgi demektir.
Eğer düşüncelerinizi kontrol altında tutmak istiyorsanız öncelikle bu duruma dair bir farkındalık oluşturmalısınız. Farkındalık yaratmak, herhangi bir şeye başlamak ya da son vermek için ilk adım olacaktır. Bu nedenle aşırı düşüncelere kapıldığınızı hissettiğiniz an, kendinizi kontrol edemediğinizi fark edin.
Olumsuz düşüncelerden uzak durmaya çalışın. Örneğin hastalandığınız için işten kovulacağınızı düşünmeyi aklınızdan çıkarın! Abartılı ve sizi huzursuz edecek her türlü düşüncenin sizden uzak kalmasını sağlayın. Proje teslim tarihini unuttunuz diye evsiz kalacağınızı düşünmek, bir hatadır. Kendinize eziyet etmemek konusunda farkındalık yaratın. Bu farkındalık, zamanla alışkanlık haline gelecektir. Eğer kendinizi aşırı düşüncelere kapılmaktan alamıyorsanız, başka bir şey düşünmeyi deneyin.
Sorunlarınızı çok düşünmek ve dolayısıyla dile getirmek bir çözüm yolu yaratmaz. Bir sorunla karşılaştığınızda önceliğiniz sorunun kaynak noktasını bulmak olmalıdır. Problemlerden kaçmamalısınız. Gelecek yaşantınızı kontrol altında tutmak için; “sorunun kaynağını bul, neden gerçekleştiğini çöz, hatanı tespit et, düzelt ve uygula” tekniğini izlemelisiniz.
Düşüncelere zaman ayırmadan önce ayırabileceğiniz zaman dilimini belirleyin. 10 dakika mı, 20 dakika mı? 20 dakikadan fazla düşünmemeye özen gösterin. Kısa süreli olarak düşünmeye kendinizi odaklamanız, daha verimli biri olmanızı sağlar. Çok düşünmek faydalı değildir fakat belli bir süre içerisinde en iyi düşünceyi keşfetmek sizi başarılı biri yapacaktır. Hem iş hem de özel yaşam dengesinin sırrı budur.
Hangi zaman diliminde olduğunuza dikkat edin. Şu anı yaşıyorsanız, 5 dakika öncesi ya da 5 dakika sonrası için endişelenmeniz size bir katkı sunmayacaktır. Yaşadığınız her an, kıymetlidir. Bu kıymeti bilmek ve anın tadını çıkartmak yerine sürekli olarak kendinizi suçlar, endişe duyarsanız, hayatınızda sizi mutlu eden her şeyden uzak kalabilirsiniz. Mutluluk kimi zaman plansız ve düşünmeden yapılan hareketlerde gizlidir.
