Sözlükteki tanımına bakacak olursak merhamet, “Bir insanın, başka bir canlının karşılaştığı kötü duruma yönelik üzüntü duyması, ona acıması” anlamına gelmektedir. Neo-spiritüalist terminolojide kullanılan terimler arasında yer almaktadır. Bu terminolojide insan ruhunun edinmesi gereken temel ruhsal yetenekler arasında merhamet olduğuna inanılmaktadır. İnsanların acınacak bir hale gelmesi, felakete uğraması veya benzeri hallere düşmüş olması ıstırap çektikleri anlamına gelir. Bu düşünce biçiminde de ıstırap içerisinde olan bir insana acımak, çektiği ıstırabı kendi yüreğinde hissetmek, insan olabilmenin altın kuralıdır. Aynı olayı yaşamadan bu deneyimi elde etmek en büyük erdemlerden biri olarak görülmektedir.
Dünya üzerinde nereye giderseniz gidin merhametli bir insan ile karşılaşırsanız, direkt olarak kalpleriniz arasında bir etkileşime girersiniz. Bir başka canlıya karşı merhametli olabilen birini gördüğünüzde de korkmamanız gerekir çünkü en yüce duygulardan biridir. Empati kurmanın ötesidir. İnsanların aynı olaya karşı, üstelik aynı durumu yaşamadan birbirine sevgi, şefkat, acıma duygusunu yansıtmasını sağlayacaktır.
Lakin yaşadığımız dünya, hassas kalpli ve merhametli olan kişiler için cehennemi yaşamak ile eş değerdir. Çünkü her duygunun karşılık olması gerekir. Karşılıklı değilse, merhametli olduğunuz kişi tarafından kullanılacak, başınıza mutlaka kötü bir olay gelecek ya da tüm iyi niyetinizin suistimal edildiğine şahit olacaksınız.
“Bunu unutma; Karşılıklı olmayan hiçbir his, iki kişiyi bir arada tutmaya yetmez. Ne güven, ne sevgi, ne de aşk.” – Cemal Süreya
Hassas Kalpler İçin Merhamet Etmek Cehennem Gibidir
Hassas bir kalbe sahip olmak, yaşamınızda sizi yaralayacak fakat kısa zamanda olgunlaşmanızı sağlayacak şeylerden biridir. Hassas bir kalbiniz olduğunda, merhamet duygunuz ve empati yeteneğiniz de o kadar gelişmiş olur. Fakat her insanın kalbi, sizinki gibi değildir. Bu kalplere süveyda düşebilir. Süveyda, kalpteki kara lekedir. Bu kara leke kimi insanlarda daha büyüktür. Her kalbin mutlaka bir süveydası vardır lakin o leke büyüdükçe, kalp kötüleşir. Sizin süveydanız, karşınızdaki insandan küçükse, ettiğiniz merhametin hiçbir anlamı kalmaz ve sadece iyi niyeti suistimal edilen bir insan olarak kalırsınız.
Bu nedenle hassas kalpler için merhamet etmek cehennemi yaşamak gibidir. İyi niyetiniz kötüye kullanıldığında fark edersiniz ki, tüm emekleriniz boşa gitmiş. Siz, o insanın mutlu olması için çabalamışsınız fakat büyük bir zaman kaybının içerisinde de kalmışsınız. İşte bu his, yüreğinize darbe vurulmasına neden olacak en kötü hislerden biridir. Sırf bu yüzden atalarımız demiştir, “Merhametten maraz doğar” diye. İyiliği, kötülüğe kullanan kişilere dikkat etmelisiniz. Cemal Süreya’nın dediği gibi. Eğer aranızdaki duygular karşılıklı değilse ve karşılık bulamıyorsanız, hiçbir zaman bir arada duramazsınız. Bir taraf eninde sonunda gider. Karşılığı olmayan her şeyin bir sonu vardır. Bu nedenle birine merhamet ederken, size ne kadar merhametli olacağını bilin. Bilmediğiniz ve belirsizlik içerisinde kalan her şeyden de uzaklaşın…