Başkalarının hayatına dokunmak, insanlara güzel şeyler katmak hem manevi hem de maddi açıdan bizlere huzur verir. Çünkü birine yardım etmek kişiliğimizin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kişisel gelişim söz konusu olduğunda, paylaşmak ve sorumluluk bilinci oluşturmak açısından bizlere değer katmaktadır. İyi ya da kötü dokunduğunuz her hayat, sizlere farklı bir bakış açısı da kazandıracaktır. Çünkü insanlar en çok birbirlerinin hayatına dokunarak (fayda ya da zarar görerek) eğitim alır.
Eğitim bir tek lise sıralarında, ortaokul tahtasında ya da üniversite bahçesinde öğrenilecek bir şey değildir. En iyi eğitim, insanın kendi kendisine verdiği eğitimdir. Hayat, en iyi öğretmenlerden biridir. Eğer gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorsanız hayatı iyi bir şekilde dinlemeniz, yorumlamanız ve anlamanız gerekir. Bunun için de farklı insanlar tanımalı, farklı hayatlar görmeli ve kendi hayatınız ile başkalarının hayatı arasında gidip gelerek, yolculuk etmelisiniz.
Başkalarının Hayat Yolculuğuna Ortak Olun
Hayatı çoğu zaman bir seyahat gibi düşünmelisiniz. Ben genellikle tren yolculuğu olarak hayal ederim. Önünüzde uzun bir yol var ve bulunduğunuz kompartımana kimin oturacağını bilemezsiniz. Duraklar farklıdır, yollar farklıdır. Yanınızdan birçok da tren geçer üstelik. Aldığınız bilet sizi belli bir yolda götürebilir fakat bu yolda size nelerin eşlik edeceğini bilmeniz muammadır. Dolayısıyla bu seyahati iyi bir şekilde geçirmek yalnızca sizin elinizdedir.
O kompartıman içerisinde çok mutlu dakikalar da yaşayabilirsiniz, çok üzgün dakikalarda. Önemli olan tıpkı o tren gibi yavaş ama keyifli bir yolu tamamlamak olmalıdır. Tren kendi istikametinde giderken sizin ne mutlu olmanızı ne de üzgün olmanızı bekleyecektir. Bu nedenle yaşadıklarınızdan ders alıp yolunuza devam etmeniz gerekir. Yaşam, hiçbir zaman sizin toparlanmanızı bekleyecek kadar yavaş değildir.
Hayat yolculuğunuz içerisinde size ortak olacak insanları belirlemek de sizin görevinizdir. Eğer yanlış insanlarla aynı kompartıman içerisinde olduğunuzu düşünüyorsanız, ya orayı terk edeceksiniz ya da onların gitmesine izin vereceksiniz. Her ikisini de yapacak gücü kendinizde bulamıyorsanız, bir durakta inmeli, treni değiştirmelisiniz. Belki de gittiğiniz yol, yol değildir. Her zaman bir şeyleri fark ederek ilerlemelisiniz.
Bu Yolculuk Bazen Bir Bazen Çok Kişiliktir
Hayat yolculuğuna tek başınıza geldiğinizi hatırlatmalısınız kendinize. Bu yolculukta daima tek de olabilirsiniz. Çoğu zaman tek de kalabilirsiniz. Önemli olan tek olsanız da kalabalık olsanız da nerede, ne zaman ve ne şekilde olmanız gerektiğini bilmenizdir. Yalnızlıktan da keyif almalısınız, kalabalıktan da… Bunun için de ne hissettiğinizi bilmek önemlidir. Ne hissediyorsunuz? Yolculuğunuzdan ne kadar memnunsunuz? Bir şeyleri değiştirmeniz gerekiyor mu? Yoksa bu şekilde iyi mi?
Kendinizi sınamak, devamlı olarak bir şeyler sorarak hareket etmek çok önemlidir. Kendinize, belirlediğiniz yolda, sorular sormayı kestiyseniz, umudunuz kalmamış demektir. Oysa her yolculuk anlamlı ve güzeldir. Tadını çıkartmakta da daima fayda vardır. Unutmayın, bu yolculuk bazen bir bazen çok kişiliktir. Önemli olan sizin nerede inecek olduğunuzu bilmenizdir!
