Hayatımız “Kimi Zaman” Diyerek Geçer

Kimi zaman boğazımızda bir buruk acı olur. Tarif edilemez bir burukluk. Yutkunsan dahi geçmeyen türden hani, bu acıyı eminim benim kadar sizlerde biliyorsunuz. Bu acı ve burukluk, konuşmak yerine susmayı tercih etmemize neden olur. Ben de o tercihi yapan kişilerden yalnızca biriyim. Kağıtlar ve kalemim her zaman en iyi dostum olmuştur.

Bu zaman içerisinde öğrendim ki bu burukluk ve acı, hayatımızın “kimi zaman” diyerek geçmesine neden oluyor. Keşke kelimesi ile iyi ki kelimesi arasında bir ömür sürdüğümüzün ne kadar farkında olabiliyoruz? Olamıyorsak bu yazı tam da bizler için!

Kimi Zaman Özleriz

Kimi zaman, özleriz. Özlemlerimiz çoğaldığında ve özlediğimizi defalarca söylemek istediğimizde bile artık konuşacak hiçbir şeyin kalmamış olduğunu fark edip susmayı tercih ederiz. Ne kadar kötü bir durum değil mi? Az önce bahsetmiş olduğum acının ve burukluğun eseridir bu durum.

Zamanında milyonlarca kelimeyi birleştirdiğimiz insanlara, sadece susmak. Yazacak tek bir kelime bulamamak ve çoğalan sessizliğe direnip kalmak, hepimizin hayatında mutlaka “hatıra” bölümünde kalan bir detaydır. Bu detay bizlere yalnızlığı hatırlatır. Dolayısıyla kimi zaman, bir parça yalnızlığı tercih ederiz. Memnun olduğumuzdan mı? Hayır. Kendimizi böyle daha iyi hissettiğimizden. Toparlanmak için zamana ihtiyaç duyduğumuzdan, yeni birine açılmaktan korktuğumuzdan veya yeni birini sevip eskileri unutacak olduğumuz gerçeğinden korktuğumuzdan, biraz da kendimizden korktuğumuzdan. Sevemeyeceğim korkusundan…

Sevemeyeceğim korkusu, bir daha kendime gelemeyeceğim korkusu ya da doğrusunu bilip yalanlara inanmamızın korkusu bizleri sadece izlemeye iter. Yaşamımızı, benliğimizi, çevremizdeki insanların yaşamını izlemeyi tercih ederiz. Aslında biliriz, böylesi bir işe yaramayacaktır. Fakat atalarımız tarafından söylenen bir lafı hayatımıza empoze etmeyi tercih ederiz. Bu da; “Su akar yolunu bulur.”

Kimi Zaman Derinliklerde Kayboluruz

Kimi zaman, kendi derinliklerimizde kaybolmayı tercih ederiz. Bazılarımız geceleri yastığa başını koyar koymaz hemen uyur. Bazılarımız hayallere dalar, bazılarımız da geceyi gündüz edene kadar düşünür. En büyük mutluluklarımızı bile düşünerek mahvedebilecek zekaya sahibiz. Farkında mıyız? Hayır.

Kimi zaman, kendimizi kandırırız:

  • “Evet, bu sefer olacak.”
  • “Bu sefer yanılmayacağım.”
  • “Artık kimseye güvenmeyeceğim.”
  • “Kimseyi sevmeyeceğim.”
  • “Bir daha aldanmayacağım.”

ve daha nice cümleyi söyleyerek kandırırız… Olmuyorsa olmaz, bunu anlayabilir miyiz? Hayır. İnsanoğluyuz, yapana kadar takılmak, yapana kadar uğraşmak, kanımızda var.

Kimi zaman ise unutulmaktan çok korkarız. Değerin zirvesini, emeğin hakikisini yaşattığımız insanlar bizi unutacak diye, ödümüz kopar. Sürekli kendimizi hatırlatma hissi duyarız. Bir merhaba veya bir elveda ile.

Gün gelir;

En derin acılar kapanır,

En yalnız anlar kalabalığa döner,

En gözyaşı döktüğünüz anılar tebessüme döner,

En sevdiğiniz insanı, içinize gömer yolunuza devam edersiniz.

Sosyal İnsan hakkında
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.