“Bir hayvanın gözleri, büyük bir dil yeteneğine sahiptir. Bağımsız, hiçbir ses ve jest yardımına gerek duymadan, hareket etmeden tamamen bakışıyla, tabiî tutkunluğu, yani oluş kaygısı içindeki sırları en etkili biçimde ifade eder.” – Martin Buber
Hayvanların toplumun bir parçası olması yeni değil. Yüzyıllardır bizimleler ve bir parçamız haline geldiler. Ayrıca insan hayatı üzerinde de olumlu birçok özelliği araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılmış. Birçok kaynakta da bu sevimli dostlarımıza yer verilmiş.
Tarihte hayvanlarla yakınlığımızı gözden geçirmek istediğimizde, arkeolojik buluntular kanıt niteliğindedirler. İnsanın köpekleri evcilleştirmesi son buzul döneme kadar uzanıyor. İnsanlar eski çağlarda göçebe bir yaşam sürüyorlardı ve avlanarak besleniyorlardı. Bu nedenle evcilleştirme sürecinin onlarca yıl sürdüğü tahmin ediliyor. Günümüzde ise bir veya birden fazla evcil hayvan besleyen insanlar bulunuyor.
İnsanların hayvanlarla olan ilişkileri, araştırmacılar tarafından son yıllarda en çok araştırılan konulardan biridir. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki bağ, son otuz yıldır ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.
İnsan Hayvan Bağları Araştırma Enstitüsü, (HABRI) insanlar ve hayvan dostları arasındaki bağ üzerine yapılan bilimsel çalışmaları güvenilir bir biçimde yaygınlaşmasını sağlar. Ayrıca da araştırmayı destekleyenlerden de bağış toplamaktadır.
Halk dilinde aşk hormonu olarak duyduğumuz hormona oksitosin deniyor. Hayvanlar, insanların oksitosin salgılamalarını sağlıyor. Bu hormon biz ve dostlarımız arasında bir güven bağı oluşturuyor. Ayrıca bu hormon diğer insanlarla kurduğumuz güven bağlarını da kapsamaktadır.
Bazı araştırmalar sonucu, köpeklerin insanlarla göz temasını kesmeme yeteneğine sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Karşılıklı göz teması, güven duygusunu da destekleyen bir davranış olarak nitelendirilebilir.
Evcil Hayvan Dostlarımızın Üzerimizdeki Etkisi
Yapılan araştırmalarda hayvanların insanlar üzerinde birçok yararı olduğu keşfedilmiştir. Güzel dostlarımız sayesinde sosyal ilişkilerimiz güçleniyor. Özgüvenimizde artış meydana geliyor. Trigliserid seviyesini dşürüyor. Trigliserid seviyesinin yüksek olması, obeziteye neden olabilir. Ayrıca kanda trigliserid artışı kalp ve felç hastalığı riskini de ortaya çıkarıyor.
Kortizol seviyesini de düşürüyor. Kortizol, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkili bir kortikosreroid hormonudur. Kan basıncını ve şekerini artırır, kadınlarda kısırlığa neden olur ve bağışıklık sistemini baskılar. Yani hayvan dostlarımız kan basıncı seviyemizi de düzenliyor. Ayrıca kalp krizi riskini de azaltıyor.
Bilimsel araştırmalara da dayanarak, evcil hayvanlarla dost olmanın; terapötik, psikososyal ve fizyolojik yönden artıları bulunuyor diyebiliriz. Ayrıca evcil hayvanı olan kişilerin daha sağlıklı oldukları da araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Çünkü evcil hayvanları olan kişilerin yüksek fiziksel aktiviteye sahip oldukları da kanıtlanmıştır.
Yaşımız fark etmeksizin evcil hayvanlar hayatımızda hepimiz için faydalı bir rol oynuyor. Hem kısa hem de uzun vadede dostlarımızın üzerimizdeki olumlu etkisi bize faydalar sunmaktadır. Bir hayvanın ailemizin bir bireyi olması, evimize neşe getirir. Eğer bir evcil hayvanınız yoksa, şu an tam sırası.