Yaşamımızdaki zor zamanlara karşı kendimizi iyi hissetmek adına ayakta kalma, bir şeylere tutunma ihtiyacı duyarız. Bize güç verecek, bizlere motivasyon verecek herhangi bir şey ararız. Bu şey, bizlere yaşamımıza devam edebilmemiz için bir fırsat tanır ve hepimizin bu fırsata ihtiyacı vardır.
Bu “şeyi” bulmak adına tarihte Sovyetlerin ve Nazilerin etkisinde kalan Finlilerin oluşturduğu Sisu Felsefesi ile tanışmamız gerek! Vikinglilerin zorlu koşullarına karşı direncinden gelen bu kelime, “İnsanların pes ettiği noktadan sonra bile kazanmak için cesur, azimli ve kararlı bir şekilde savaşmaya devam etmesi” anlamına gelmektedir. Fiziksel ve ruhsal açıdan kendimizi tükenmiş hissettiğimizde, yaşamımızda devam edecek gücü kendimizde bulamadığımızda bu felsefeyi uygulayabiliriz. Peki nedir bu Sisu Felsefesi?
1) Nefes Alın ve Odaklanın
Kendinizi her tükenmiş hissettiğinizde derin bir nefes alın. Aldığınız bu nefes, sizi deşarj edecektir. Yeniden başlamak için kendinizde o gücü bulmanıza yardımcı olacaktır. Aynı zamanda öfkeliyseniz sakinleşmenizi, ağlıyorsanız gözyaşlarınızı durdurmanızı ve tükendiyseniz yeniden başlamanızı sağlayacaktır. Fiziki açıdan bakıldığında, nefes almak vücuda oksijen almak demektir. Alınan her oksijen hücrelerinizin yenilenmesini sağlar. Vücudunuz kendini daha dinç ve güçlü hisseder. Aynı zamanda odak noktanızı arttırır.
Tam da nefes aldığınız o anda, odak noktanızı arttırmalısınız. Kararlı olmak ve direnmek, Sisu Felsefesi’nin temelini oluşturur. Kararlı ve direndiğiniz o noktaya “Sisu noktası” denmektedir. Felsefe ile ilgili olarak Haruki Murakami, “Odaklanma yetisinden yoksun bir yaşam, gözler açıkken hiç bir şey görememekten farksızdır.” demektedir.
2) Harekete Geçin
Nefes aldınız, odaklandınız, şimdi sırada harekete geçme aşaması var. “Sisu Noktası”na ulaştıktan sonra neleri yapabileceğinizin ve neleri yapamayacağınızın farkında olduğunuz anı da keşfetmiş olursunuz. Yapabileceklerinizin farkında olduktan sonra harekete geçmeniz gerekir. Harekete geçmek, başarmanın yarısıdır. Hayatınızda her ne olursa olsun bir başarıya ulaşmak, hedefinizi yerine getirmek için harekete geçmeniz şarttır. Çünkü harekete geçmeden, ilerleyemezsiniz.
Bu noktada harekete geçmek için bir işaret beklemenize gerek yoktur. Çünkü yapabileceklerinizin farkında olmak sizlere bir inanç ve güç verecektir.
Özetle
Sisu Felsefesi, odaklanmaya dayanan bir felsefedir. Bu felsefeyi hayatınıza empoze etmek için yapmanız gereken tek şey, odak seviyenizi arttırmaktır. Odak seviyesini arttırmanın en iyi yolu da sabırlı ve sakin olmaktan geçer. Dolayısıyla bunun için de doğru nefes almalı, aldığınız her nefeste de gücü hissetmelisiniz. Bu konuda bir Afrika Atasözü’nü de kendinize ilham kaynağı olarak görebilirsiniz:
“Her sabah Afrika’da bir ceylan uyanır; en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa ölecektir. Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır; en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan ya da ceylan olmanız fark etmez, güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur!”