İş yaşamı ya da özel hayat fark etmeksizin herkes, “sihirli değnek” tarafından hayatlarının bir anda yola girmesini, çok bekledikleri o terfiyi almayı ve bir anda yüksek maaşla ödüllendirilmeyi bekliyor. Bu bir tek ülkemiz için değil, dünya çapında gerçekleşen bir durum.
İş yaşamındaki personeller, yalnızca şirketlerin beklentilerini karşılamaya yönelik hayatlarını düzenliyor. Fazla performans göstermek ya da satış hedefini geçmek için çabalamak, onlar için sihirli değnek olarak görünüyor. Hiçbir şey yapmadan, üstün performans göstermeden, beklentileri tam anlamıyla karşılamadan ya da beklentilerin üzerine çıkmadan, en iyi şekilde ödüllendirilmek istenen insanlar ile ofisler dolup taşıyor.
Sihirli Değnek Sizsiniz
Acun Ilıcalı tarafından günümüzde halen daha gerçekleştirilen bir program var, “Yetenek Sizsiniz”. Amerika’da yayımlanmaya başlayan ve ülkeler çapında yayılan bu program, Türkiye’de de yapılıyor ve insanlar, sahip oldukları yetenekleri buradan göstererek, yarışmada birinci olmaya çabalıyor. Yarışmanın özünde, “farklı” ve “benzersiz” bir yeteneğe sahip olup, insanları etki altında bırakmak yer alıyor. Yani, siz.
Bu programı iş yaşamına uyarlayacak olursak, karşımıza “Sihirli Değnek Sendromu” çıkıyor. Bu sendrom, insanların hiçbir aktiviteyi tam anlamıyla gerçekleştirmeden takdir edilmeyi beklemesi, ödüllendirilmesi ya da tebrik edilmesi şeklinde yer alıyor. İnsanlar bu durumu özel yaşamlarında, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanarak, trend olan akımları uygulayarak ya da modaya uygun giyinerek ve yahut çeşitli televizyon programlarına katılarak yapmak istiyor. Fakat iş hayatında durum bu şekilde yürümüyor.
İş hayatında sahip olabileceğiniz tek sihirli değnek, siz oluyorsunuz. Başarılı bir lider ya da yöneticiniz varsa, size yol göstermek ve kariyer hedeflerinize yaklaşmak konusunda yardımcı olabilir. Takım arkadaşlarınızın sizi onure eden sözleriyle üstün performans elde edebilir ya da sevdikleriniz tarafından gördüğünüz takdir motivasyonunuzu etkileyeceği için iş yaşamında daha huzurlu ve mutlu olabilirsiniz. Fakat tüm bunlar için sizlerin çabalaması yani, harekete geçmesi gereklidir.
Harekete geçmediğiniz müddetçe elde edeceğiniz şey, başlangıç noktanız üzerinde saymaktır. Eğer hayallerinize ulaşmak için çaba göstermek istemiyor ya da sorumluluk altına girmekten korkuyorsanız elbette, başlangıç noktası sizin için yeterli olacaktır. Fakat büyük hedefler, büyük adımlar, büyük zorluklar ve büyük mücadeleler getirir. Hiçbir sihirli değnek, size o adımları attıramaz ya da mücadele vermenizi sağlayamaz. Yalnızca siz isterseniz, o adımı da atarsanız, o terfiyi de alırsınız ya da maaşınızı yükseltirsiniz…
Peki o sihirli değneği, yani kendinizi, nasıl aktif edeceksiniz?
Önceliğiniz daima kendiniz olmalıdır. İş yaşamında bir şeyler elde etmek istiyorsanız, bir şeylerden vazgeçmeyi ve ilerlemeyi öğrenmelisiniz. Bu durum, özel yaşamınız için de geçerlidir. Eğer başarı elde etmek istiyorsanız, size başarısızlık yaratan unsurları hayatınızdan çıkartmalısınız. Kötü bir yöneticiniz mi var? İstifa etmelisiniz. İş yeriniz yeterince kurum içi hizmet sağlamıyor, sizi teşvik etmiyor ya da ekip arkadaşlarınızla çok iyi anlaştığınız takdirde hayallerinize giden yolu çizen şirketten iş teklifi mi aldınız? O zaman değişim yapmanın tam sırası! Hayatınızdaki fırsatları takip etmek, kendinizi aktif etmek demektir…