İş hayatımızda ya da bazen özel hayatımızda imkansızlık duvarı ile burun buruna gelebiliyoruz. Bu imkansızlık duvarlarının çoğunu aslında bizler örüyoruz. Ön yargılarımız, endişelerimiz ile birlikte imkansızlık duvarını oluşturuyor. Sonrasında ise kendi oluşturduğumuz bu duvarı aşamamaktan yakınıyoruz.
Bugünkü konumuzda farkında olmadan hayatımıza kendi getirmiş olduğumuz imkansızlıkları ele alacağız. Bundan sonraki olabilirliği yüksek olan şeylerin adına ‘imkansızlık’ dememeyi öğrenerek, çok daha fazla amacına ulaşabilen bireyler olmayı hedefliyoruz.
Ön Yargılarınız İmkansızlığınız Olmasın
Çoğu isteklerimizden aslında kendimiz vazgeçiyoruz. Bu vazgeçişlerimizin adına da hemen ‘imkansızlık’ diyoruz. Örneğin sizin hayaliniz son model BMW marka bir araba olsun. İçinizden bunu çok istiyorsunuz ama yine içinizden bu imkansız diyerek hayalinizden vazgeçiyorsunuz. Neden imkansız olsun ki? O arabaya sahip olanlara imkanlı olup da size imkansız olan şey ne? Söyleyelim: Ön yargılarınız!
Önyargılarımızı oluştururken aslında olması yüksek olan şeylerin olabilirlik ihtimalini yine kendimiz sıfıra indiriyoruz.
Neyi İstediğinizi Bilin ve Arzularınızın Peşinden Koşun
İstediğiniz şeyin ne olduğunu öncelikle açık ve net bir şekilde belirleyin. Belirlediğimiz bu şeye ulaşmak için aşmanız gereken mesafeye takılmayın. İsteyin, isteyin ve istemekten asla vazgeçmeyin. Siz istedikçe, yoğun olan bu ulaşma arzunuz o talep ettiğiniz şeyi size son derece kolay kılacaktır.
Eğer ki arzularınızı önyargılarınız sayesinde direk ‘imkansız’ diyerek bir kenara atmadıysanız ve eğer hedeflediğiniz şeye ulaşabilecek için sabır ve gerekli emeğe hazırsanız, inanın imkansız diye nitelendirdiğiniz bir çok şeyin gayet de ulaşılabilir olduğunu fark etmeye başlayacaksınız.
Arzularınızdan İmkansız Diye Vazgeçmeyin
Arzularınıza ulaşmanız için önünüzde duracak olan koskocaman bir imkansızlık duvarını kendi kendinize örmeyin. Önyargılarınızı yıkın ve önünüzde açık olan arzularınızı görün. İsteklerinizi dile getirmekten korkmayın.
Çoğu kişi bir şeyi çok istediğinde ‘söylemeyi bırak istemeye bile gerek yok’ diyerek daha yolun başında arzularından vazgeçiyor. Siz kendi kendine imkansızlık duvarı örenlerden olmayın. İmkanlı olan arzularınızı önyargılarınız ile imkansızlığa çevirmeyin.
Zor Diye Bir Şey Yoktur, İmkansız Zaman Alır
‘Zor diye bir şey yoktur, imkansız ise zaman alır’ sözünü duymuşsunuzdur. Gerçekten isteyene zor gibi görünen her şey son derece kolay hale gelir. Başkalarının imkansız diye vazgeçtiği hayallerinizi siz önyargılarınızdan sıyırmasını bilirseniz eğer bu sefer imkansız denilen şeyler sizin için ulaşılabilir olmaya başlayacaktır. Burada en önemli olan kilit noktayı yakalayabilmektir. Kilit nokta ise inanç kavramında gizlidir. Siz neye nasıl inanırsanız o öyle olur.