Yaşamım boyunca öğrendiğim hem en iyi hem de en üzücü kurallardan biri ayrılık oldu. Hayatınızdaki her insan ile bir gün vedalaşmak zorunda kalacaksınız. Bu vedalar kimi zaman iki taraflı, kimi zaman tek taraflı, kimi zaman da ecel taraflı olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun o veda, o ayrılık bir gün kapınızı çalacaktır. Ne zaman yaşayacağınızı bilemezsiniz. Ne zaman başınıza geleceğini göremezsiniz, tahmin edemezsiniz. Fakat bu süreçte kimin nasıl bir insan olduğunu öğrenebilirsiniz. Kimin gerçekten “insanlık” duygusuna sahip olduğunu da…
Ayrılıkları tatmak bir tek sevgililik ya da eş durumu olarak düşünülmemelidir. Aile bireyleri arasında da gerçekleşebilir, arkadaşlar ve niceleri arasında da. Ortada bir veda varsa, sadece iki insan etkilenmez. Bu insanların çevresi de etkilenir. Aileniz, arkadaşlarınız, iş düzeniniz ya da uyku şekliniz bile bu durumdan fayda/zarar görür. İster fayda gören ister zarar gören taraf olun fark etmez, bu süreçte yanınızda olan insanlara dikkat etmeniz gerekir. Çünkü insanlar en iyi veda zamanı tanınır. Bir insan sizde nasıl kalmak, nasıl hatırlanmak istiyorsa, sizden öyle gidecektir.
Ayrılık Zamanında Sözcükler Önemlidir
Hayatınıza aldığınız ya da hayatınızda olan kişi ile 1 gün paylaşmış bile olsanız, o insana veda ederken sözcüklerinize dikkat etmeniz gerekir. Öncelikle şunu bilmelisiniz, kimseyi incitmeye ve kırmaya hakkınız yok. Kimsenin de sizi incitmek ya da kırmak gibi bir hakkı yok. Lakin şunu da unutmamak gerekir, siz kırmıyor ya da incitmiyor olsanız da karşınızdaki insan öyle davranmayabilir. İşte bahsettiğimiz nokta buradan başlar. Karşınızdaki insan siz ayrılırken, kötü cümleler kurmaktan yana oluyorsa ya da sözcükleri altında sizi ezmek, üzmek istiyorsa, o insan en başından bu yana hayatınızda doğru olmamış demektir. En başından bu yana da gerçekten kötü zamanınız olduğunda, ilk giden kişi o olacak demektir. Bu gerçekler ile yüzleşmek acı verebilir fakat herkes, belli bir noktaya kadar yanınızda olabilir.
İncitmeden Veda Edin
Ayrılmak mı istiyorsunuz? Bunun yolu mesajlara cevap vermemek, aramamak, sormamak değildir. İlginizi hafifletmek ya da kendinizden soğutmak da değildir. Nasıl ki o insanı etkilemek için çabaladıysanız, aynı çabayı ayrılırken de göstermeniz gerekir. Çünkü belli bir miktar zaman paylaştınız. Bu yaşamda en kıymetli ve satın alınmayacak kadar değerli olan şey zamandır. Ayrılırken o insanın zamanını aldığınızı, bir daha o zamanı kendisine veremeyeceğinizi mutlaka zihninize kazıyın. Kazıyın ki incitmeden veda etmeyi öğrenin. Çünkü veda etmek, kıymetlidir. “Artık buraya kadar yapabiliyorum” derken hem kendinizdeki çaresizliği ve güçsüzlüğü hissetmek hem de karşı tarafı anlamak ve üzülmek demektir. Dolayısıyla incitmeden veda edebilmeyi öğrendiğiniz gün, insanlığı, insan olabilmeyi de öğrendiğiniz gün olacaktır.