Geçtiğimiz haftalar içerisinde Forbes tarafından “Amerika’nın En Yenilikçi Liderleri” listesi yayımlandı. Yayımlanan liste sonrasında ABD içerisinde pek çok kişi, listeye yönelik tepki gösterdi. Yıllar yılı alan kurumsal işletmelere nazaran iş hayatındaki değişimlerin çok yavaş bir şekilde gerçekleştiği gözler önüne serildi. Bundan da kötüsü, ülke içerisindeki en büyük bin şirket içerisinden C-Level iş pozisyonuna (CEO, CFO vb.) sahip olan kadınların sayısının yalnızca yüzde 25 oranında olduğu görüldü.
Yönetim alanında görev alan kadınların oranının yüzde 18, yönetim ve başkan yardımcısı görevini yerine getiren kadınların yüzde 22 olduğu tespit edildi. Yüzde 25’lik dilim içerisinden yüzde 21’lik orana sahip olan kadın ise ellerindeki görevi tutmak için pek çok farklı pozisyona ait görev ve sorumlulukları da yerine getirdiğini itiraf ediyor. Fakat erkeklerde ise böyle bir durum söz konusu değil…
Ne yazık ki dünya çapındaki verilerde iş hayatında kadının yerinin çok az olduğunu gösteriyor. Bunun en büyük sebebi olarak da kadınların belli bir zaman zarfından sonra iş hayatından çekilmeleri, kendi şirketlerini kurmaları ya da işletme sahiplerine yönelik danışmanlık hizmeti vermeleri olarak gözüküyor. Kadınların işletme sahibi olarak da iş hayatında benimsenmesi için pek çok ipucu bulunuyor. Peki, bu ipuçları neler?
Kendi Değerinizi Bilin
Özellikle iş gücü gerektiren pozisyonlarda erkeklerin daha fazla değer kazandığı, yıllardır bilinen bir durum olarak yer alıyor. Eşitsizlik ve cinsiyet ayrımı hemen hemen 10 şirketin 6’sı tarafından yapılıyor. Kadınlar girişimci olmak istediğinde ve bunu başardığında günümüzde bile erkeklere nazaran yüzde 28 oranında daha az kazanıyor. Bunun sebebi, müşterilerin kadın işletmecilere güvenmemesi ya da erkeklerin toplum içerisinde daha profesyonel çalışan olarak nitelendirilmesi olarak görülüyor.
Bu algıyı bozmak adına kadınların önce kendi değerini bilmesi ve hemen ardından kendi değerine göre iş yapması gerekiyor. Kadınların iş hayatı içerisindeki güven problemini ortadan kaldırdığında erkeklere oranla yüzde 12 kat daha fazla satış yapabildiği de görülüyor. Buradaki püf nokta, müşterilere sadakat duygusunu yaratmaktan geçiyor.
Kimin patron olduğunu daima göstermeniz de gerekiyor. Müşterileriniz ve çalışanlarınızla iletişim kurarken duygularınızdan çok mantığınızla hareket etmelisiniz. İş hayatında duygusal zekayı kullanmak elbette önemlidir fakat bir kadın olarak değerinizin bilinmesini, itibar ve saygı görmeyi arzu ediyorsanız, kimin patron olduğunu göstermelisiniz. Fakat bunun için kimseye bağırmanıza ya da kaşlarınızı çatmanıza gerek yok. Sadece mantık çerçevesi içerisinde kararlar almanız yeterli oluyor.
Ektiğiniz Yeri Biçin
Bir işletme sahibi olmak istiyorsanız, ektiğiniz yeri biçmeyi de öğrenmelisiniz. İş hayatında denenen ve gerçek sayılan kurallardan biri de budur. Ektiğiniz yeri biçtiğiniz zaman büyüme elde edebilirsiniz. Bir başka deyişle ifade etmek gerekirse, uzmanlık kazandığınız alanlardaki becerilerinizin büyük bir bölümünü masada bırakmalısınız. Elde ettiğiniz şirket deneyimi ne kadar iyi olursa olsun, sizin yöneticiliğiniz farklı olacaktır. Bu nedenle ektiğiniz yeri biçmelisiniz ki kendi yeteneklerinizi, liderliğinizi keşfedebilin!
