Kriterler neye göre belirlenir? Yeni bir insanla tanıştığınız zaman, onun öne çıkan hangi özelliklerine dikkat ediyorsunuz ya da hayatınıza birini almak istediğiniz zaman? Giydiği ayakkabılar, gülüşü, parfümünün kokusu, oturması, kalması, diğer insanlara davranış şekli, seçtiği kelimeler…
Diğer insanlar ile diyaloguna da dikkat ediyor olabilirsiniz, giydiği ayakkabılara da. Arasındaki tek fark sizsiziz. Sizin düşünceleriniz, sizin kriterleriniz ve hissettikleriniz. Karşınızdaki kişi çok iyi giyiniyor, çok güzel kokuyor ve gülüyor olabilir ancak zaman gelir bunların bir önemi olmadığını fark edersiniz. Bu noktada ise kriterlerinizin değişmesinin vakti gelmiştir demektir. Diğer insanlara çok iyi davranan insanlarda da aynı durumu yaşayabilirsiniz. Onlara iyi davranması belki de sadece göz boyamak içindir.
Günümüzde ne yazık ki insanlar göründüğü gibi olmuyor ya da olduğu gibi görünmüyorlar. Bazen de onları oldukları gibi kabul edebiliyoruz. Hatta bazıları, olmak istedikleri gibi görünmeye çalışırken, ne yaptıklarının bilincinde bile olmuyorlar. Bizi bir noktadan sonra kendilerinden soğutup, uzaklaştırabiliyorlar.
Bu belirttiğim kriterler ilk görüşte o kişi hakkınızda pozitif düşünceler oluşturan ve sınıflandırma olarak kaydedeceğiniz şeyler arasındadır. Kriterler ilk belirlendiğinde fazla detaya gerek yoktur çünkü. Mesela, karşınızdaki kişinin yalan söylememesi daha doğrusu dürüst olması bir kriter olabilir. Ancak bu ilk buluşmada hatta aylar geçse de fark edilmeyebilir. Hayatınıza alacağınız kişi içinse daha net ve keskin kriterleriniz olur.
Gördüğünüz anda sınıflandırdığınız insanlar arasında aslında iyi giyinmeyen, güzel kokmayan, oturmayı, kalkmayı bilmeyen kişi, sizin için en önemli kriter olan dürüstlüğü, zekayı, çalışkanlığı ya da ilgiyi karşılıyor olabilir.
Maalesef hayatta işler her zaman istediğimiz gibi gitmez ve evdeki hesap çarşıya asla uymaz. Biz de gerekli önlemleri alma yolculuğuna çıkarız. Çıkış noktamız yine deneyimlerimiz üzerinedir. Her yeni yanlış ile kriterler bir bir güncellenir. Eğer çok sayıda kırgınlığımız varsa, güzel kokup kokmadığına bakmamayı bile tercih edebiliriz. Bir şekilde çözebileceğimizi düşünürüz çünkü, kokunun rengini. İnsanın istemsizce oluşturduğu savunma mekanizması ile kriterler, ömür boyunca bile değişebilir.
Kriterler Önemli Olduğu Kadar Önemsizdir de!
“Ne demek önemsiz?” dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi bir deneme yapalım. Tamamen tarafsız bir şekilde, hayatınızdaki kişide olmasını istediğiniz özellikleri yazın. Sonrasında da daha önce hayatınıza girmiş veya şu an hayatınızda olan insanla karşılaştırın.
Hayatınıza girecek insanın uzun boylu, yakışıklı/güzel, mavi/ela/yeşil gözlü, zeki, çalışkan, yetenekli, işi olan, erkekler için askerliğini yapmış, kadınlar içinse yemek yapabilen, sarışın, esmer, yardımsever, iyi, saygılı, düşünceli ve zengin gibi özellikleri olması kriterleriniz arasında yer alıyor olabilir. İsterseniz, 5 isterseniz 10 kriter, isterseniz de sizin için en önemli olan bir tanesini alın. Ki sanırım sevmek ve bunu gösterebilmek en önemlisi arasında yer alıyor olacaktır.
Demem o ki, gözleri kahverengidir, kriteriniz ile uymaz ama o kadar ilgili ve alakalıdır ki sizinle, mest olursunuz. Zeki olsun istersiniz, biraz şapşaldır ama sizin şapşalınızdır. Varlıklı bir aileden gelmemiştir ve zengin değildir. Ama para kazanmak için elinden geleni yapıyordur. Kriterlerinizi hiçbir şekilde uymaz ama sever, sayar, özler, arar, düşünür…
İşte o zaman kriterler önemlidir ancak önemsiz kalır. Sizi sadece siz olduğunuz için seven insanın da kriterleri vardır ama sadece sevdiğiniz için diğer tüm kriterler önemsiz kalır.
