Kendi adınıza, oldukça gurur duyacak ve tatmin olmanızı sağlayacak, başarılı bir rekabet ortamı oluşturmanıza yardımcı olacak ve zaman içerisinde uluslararası platformda yer almanıza neden olacak bir marka yarattınız. Bu markanız her ne kadar başarılı olursa olsun, şirketlerin arkasında kalacak ve kurumsal yapıya sahip olan şirketlerin gölgesinde yer edecektir. Çünkü kurumsal yapıya sahip olan şirketler, müşterilere yönelik sosyal medya platformlarını, satışlarını, hizmetlerini ve tüketiciye yönelik ihtiyaç-talep belirleme potansiyelini daha yüksek bir seviyede kullanmaktadır.
Kişisel marka açısından belli bir güveni inşa etmek, sağlam bir kişisel marka yaratmak oldukça zordur. Çünkü insanlara ulaşmak franchising yaptığınızda ya da bir şirket kurduğunuzda daha kolaydır. İnsanlar sizi kurumsal ve güvenilir olarak görür. Dolayısıyla satış potansiyeliniz daha yüksek olur. Kişisel markalar açısından güven inşa etmek için “kişisel alanda markalaşma” teknikleri kullanılmalıdır. Bu teknikler doğrultusunda başarılı bir marka elde edilebilir.
Güvenli Ürün
Kişisel marka söz konusu olduğunda, “güven” durumu daha da ön plana çıkmaktadır. İşletme açısından bakıldığında her ne kadar dezavantajlı olarak görülse de başarılı bir kişisel marka yaratılırsa, girişimcinin elde edeceği başarı da o kadar yüksek olacaktır. Örneğin; Danla Biliç’in makyaj ve kozmetik ürünleri üretmesi, Kylie Jenner’ın kendisine ait bir kozmetik ürünü markası olması ya da Jessica Alba’nın “Future of The Honest Company (Geleceğin Dürüst Şirketi)” için güveni aile ürünleri sunması sayılabilecek temsiller arasındadır.
Dünya çapında satın alınma potansiyeline sahip olunan bir marka yaratmak, daha fazla kazanç getiren fakat bir o kadar da riskli olan seçimdir. Tüketicilere hem seçme şansı vermek hem de güvenli bir alan sunmak zordur. Fakat bu alan yaratılabilirse, satış oranları bir anda yukarı yönlü olacaktır.
Ünlü Olmanıza Gerek Yok
Günümüzdeki girişimcilerin pek çoğu, kişisel bir marka yaratabilmek için ünlü olunması gerektiğini düşünmektedir. Oysa, ünlü olmadan da kişisel bir marka yaratılabilmekte ve hedef kitleye yönelik marka oluşturulabilmektedir.
Profesyonel konuşmacı, yazar ve değişim yöneticisi olan, Squidoo’nun kuruculuğunu ve CEO’luğunu üstlenen ve aynı zamanda dünyadaki en popüler pazarlama bloglarından birine sahip olan Seth Godin, “marka” kelimesini bir yazısında şöyle tanımlamaktadır; “Tüketicinin bir ürünü seçmek için başka bir ürün ya da hizmeti seçme kararını hesaba katan beklentiler, anılar, hikayeler ve ilişkiler dizisidir”.
Yani marka bir bireyin ürün tercih etmek isterken vazgeçtiği her şeyi kapsamaktadır. Dolayısıyla başarılı bir kişisel marka yaratmaktan çok, insanlara diğer bir üründen, hizmetten ya da markadan vazgeçip sizin markanızı tercih etme olanağı yaratmanız daha önemlidir. Tercih edilebilme potansiyeline sahip olmak, rekabet ortamını arttırmak demektir. Küresel piyasa içerisinde rekabete sahip olmak ise başarı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kişisel markanın şirkete nazaran daha yüksek getiri, daha çabuk rekabet etme şansı yüzde 22 daha fazladır.