Kıskançlık, hissettiğimiz en temel duygulardan biridir. Bu temel duygu, ilişkiler içerisinde problem yarattığı kadar aynı zamanda ilişkilerin alevlenmesine de neden olmaktadır. Önemli olan kıskançlığın dozunu iyi ayarlamaktır. Aşırı miktarda yaşanan kıskançlığın hem çiftler arasındaki iletişime hem de insanların kişiliklerine zarar vermektedir. Pek çok kişilik bozukluğunun temelinde kıskançlığın yattığı yapılan araştırmalar sonucunda görülmektedir.
İlişkiler içerisine yaşanan kıskanma duygusunun yıpratıcı yanı olduğunu kabul etmek gerekir. Fakat bu yıpratıcılığın yanında ilişkiyi güçlendirme şansı da bulunmaktadır. Günümüzde her 3 çift içerisinden 2’si, ilişkilerinde kıskançlığın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle ilişki terapistlerine başvurmaktadır. Günümüzde her iki boşanmadan birinin de sorumlusu yine kıskançlıktır. Çünkü zaman içerisinde şiddetlenebilen bir duygudur. Kontrol edilemediği takdirde partner üzerinde fiziksel ve psikolojik şiddet yaratılmasına neden olmaktadır. Bu da olumsuz sonuçların meydana gelmesine neden olur. Şiddete uğrayan taraf da psikolojik problemler görülebilmekte, şiddeti uygulayan tarafta da kişilik problemleri oluşabilmektedir.
Kıskançlık Türlerini Tanımak Gerekir
Tüm bunlara rağmen kıskançlık tamamen olumsuz sayılacak bir duygu değildir. Doğru miktarda yaşandığı takdirde ilişkiler içerisindeki değer yargısının motive edilmesine yardımcı olmaktadır. İlişkiyi korumak adına tehdit ve şiddet içermeyen kıskançlığın gösterilmesi uygundur. Bu duygu abartıldığında ilk etapta partner ile konuşulması gerekir. Partner hal ve hareketlerinde kontrollü davranamıyor, giderek şiddetlenen bir kıskançlık duygusuna sahip oluyorsa, partnerinizin yaşadığı duygunun boyutunu öğrenmeli ve bu boyuta göre ilişkinize destek olmalısınız.
Kıskançlığın iki farklı türü bulunmaktadır. Eğer birey ilişki içerisindeki özel olma durumuna meydan okunduğunu düşünüyorsa “sosyal ilişki kıskançlığı” yaşamaktadır. Bu türü yaşayan kişiler ilişkilerinde tek ve özel olmak isterler. Partnerlerinin sosyalleşmesini istemezler. Sosyal çevre içerisinde daima kendilerinin ön planda tutulması hoşlarına gider. Diğer tür “romantik kıskançlık” olarak adlandırılmaktadır. Bu türde de partnerin başka bir insan ile kesinlikle iletişim kurması engellenir. Bir de kıskançlığın ileri boyutu bulunmaktadır ki buna “haset” denmektedir. Eğer ilişki içerisinde olduğunuz insan size karşı hasetleniyor ise tüm başarılarınızı, marifetlerinizi, elde ettiğiniz avantajları ve imkanları kıskanacaktır. Sürekli olarak sizi aşağılamak isteyecektir. Bu durumda da memnuniyetsizlik durumu ortaya çıkacaktır.
Kıskançlığı Engellemenin Bir Yolu Var mı?
İlişkiler içerisindeki kıskançlığı engellemenin mutlaka bir yolu vardır. Fakat bazı durumlarda da kıskançlığı engellemenin bir yolu yoktur. Eğer çiftler arasındaki iletişim kuvvetli ise mutlaka bu duygunun üstesinden gelinebilmektedir. Partnerinizin size karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını düşünüyorsanız, ilişki terapistine gidebilir ve tedavi olabilirsiniz. Fakat bu tedaviye yanıt vermeyecek ilişkilerin de mevcut olduğunu unutmamalısınız.
Eğer partneriniz fiziksel ve psikolojik şiddet ile birlikte kıskançlık gösteriyor ise o ilişkiden vazgeçmelisiniz. Çünkü bu şiddetin hiçbir zaman sonu gelmeyecektir. Bir kez şiddet uygulayan partneriniz, defalarca uygulayacaktır. Sonunda üzülen taraf hep siz olacak, siz kırılacaksınız.