Gün boyu sık sık kendinizi söylenirken ve şikayet ederken mi buluyorsunuz? Ters giden şeyler olduğunda suçlama duygunuz karşı koyamayacağınız kadar güçlü bir şekilde mi ortaya çıkıyor? Peki tüm bunların psikolojik bir hastalığın belirtileri olduğunu biliyor muydunuz?
Psikolojik bakımdan sağlıklı olan bir birey ortaya çıkan sorunlarda analiz yaparken objektif bir şekilde konuları ele alabilir. Hatalı ya da eksik olanın kim olduğunu tespit ettikten sonra kişilere takılı kalmaz ve mevcut durumun giderilmesi ile ilgilenir. O sorun çözüldükten sonra hatanın bir daha tekrarlanmaması adına gerekli önlemlerin neler olduğunu düşünmeye başlar.
Sorunlar ile karşılaştığınız ya da aksilikleri üst üste yaşadığınız o anlarda anında suçlama duygusu ile karşılaşarak kişilere yöneliyorsanız sizin de kişisel gelişim konusunda destek almanız ve hayatınızı alt üst eden bu yanlışınızdan en kısa sürede dönmeniz gerekmektedir. Asi halde suçlama duygusu dozajını arttırdıkça sizin kontrolünüzden çıkan olaylar yaşanır ve çıkan sonuçlar karşısında çözüm üretemez duruma gelebilirsiniz.
Kendini Suçlama Hastalığı
Her aksilikte ve hatada kendini suçlayan kişilerin yaşadıkları travmalar genellikle çocukluk döneminden başlamaktadır. Aileleri tarafından sıkı eğitim ve aşırı disiplin altında yetiştirilen çocuklar genellikle büyüdüklerinde her hatayı kendilerine mal etmeye başlarlar. Elbette ki kendini suçlama hastalığı ileriki yaşlarda yaşanan travmalardan da kaynaklanabilir. Örneğin iki iş değiştirdiniz ve her ikisinde de başarısız oldunuz. Bu durumu iyi analiz edemeyip kendinize yüklenmeye başladığınızda bu durum artık beyninizde bir hastalık olarak kalabilmektedir. Bundan sonraki özellikle de başarısızlık ile sonuçlanmış olan ilgili tüm konularda kendinizi suçlarken bulmaya başlayabilirsiniz.
Herkesi Suçlama Hastalığı
Herkesi suçlama hastalığı olan kişilerde yalan söyleme alışkanlığı da beraberinde görülmektedir. İşin en kötüsü de bu kişiler sadece diğer insanlara yalan söylemek ile kalmaz. Bizzat kendilerine de yalan söyler ve bu yalanlara inanmaya başlarlar. Yaşanan bu psikolojik sıkıntının daha ilerlemiş durumunda ise şizofren hastalığı oluşabilmektedir. Olmayan şeyleri gerçek kabul etme ve buna bizzat kendinden emin bir şekilde inanma derecesine gelen bireyler şizofren hastalığı ile mücadele etmeye başlarlar.
Herhangi bir sorunda parmağınız direk otomatikman başkalarını gösteriyorsa, bu konu üzerinde oturup ciddi bir şekilde düşünmek gerekir. Bu durumu daha başında fark ettiğinizde kişisel gelişim teknikleri ile kurtulmanız kolay olacaktır.
Hayatı ve Kaderi Suçlama Hastalığı
Aileleri tarafından söz hakkı verilmeksizin tartışmasız bir şekilde hayatlarına müdahale edilmiş olarak yetiştirilen çocukların ileriki yaşamlarında sıkılıkla karşılaştıkları durum kaderi ve hayatı suçlamaktır. Çünkü çocukken zaten her şeyin kontrolü ailesinde olan bireyler, yaşları ilerlediklerinde de kendi hayatının kontrolüne sahip olduklarına inanmazlar. Anne ve babalarından ayrılıp kendi yuvalarını küraralar ve belki de onlar ölür ve hayatta tek başına devam ederler. Yine ortaya çıkan sorunlar vardır ve bu sefer o sorunlara çözüm bulacakları birileri yoktur. Anne ve babasının buldukları çözümler ile yola devam etmeye alışmış olan bireyler bu sefer tüm hatalarda kaderin veya hayatın suçlu olduğuna inanırlar.