İş hayatındaki korku hissini arttıran sendromlardan biri de Pazar Sendromu’dur. Yaygın olarak bilinmesine rağmen genellikle göz ardı edilmektedir. Gelecek haftanın beklentisi, yaşanacak olumsuzlukları düşünmek, bu olumsuzlukların vereceği endişeyi ve korkuyu hissetmek genel olarak sendromun temelini oluşturmaktadır.
Megan Dalla-Camina, Pazar Sendromu’nu sürekli olarak yaşayan çalışanlardan yalnızca biri… 30’lu yaşlarının başında olmasına rağmen iş hayatında tükenmişlik sendromu yaşayarak 16 yıl boyunca Microsoft gibi dev bir şirketin başkan yardımcısı olarak çalışan personellerden biriydi. Microsoft şirketinden ayrılarak kendi işine geçen ve şirkette çalışırken yaşamış olduğu stresi konu olarak uygulanabilir çözümler geliştiren Megan, günümüzde en çok satanlar listesinde yer alan bir yazar, konuşmacı, ödüllü girişimci ve iş koçu olarak yer alıyor.
Megan’a göre Pazar Sendromu ile başa çıkmanın bazı basit ama etkili yolları bulunuyor. Bu yollar:
- Pazar korkusuyla başa çıkmak
- Değişimin olumlu olduğuna dair alışkanlık edinmek
- Memnuniyet duymak
olarak yer alıyor.
Seni Neyin Korkuttuğunu Bul
Megan, çalışanların haftaya genel olarak büyük bir korku içerisinde başladığını söylemektedir. Önerisi, neyin korkuttuğunu bulmak ve Pazar korkusu yaşatan her unsur ile başa çıkmak! Önünüzdeki hafta içerisinde sizi neler korkutuyor? Şirketler arasında yapılacak bir toplantı mı? İş seyahati mi? Yoksa yöneticinizle yapmayı planladığınız terfi konuşması mı? Sizi her ne korkutuyorsa, bu alanda farkındalık yaratmak ilk adım olacaktır.
Farkındalık yarattığınız zaman korkulara yönelik planlamalar yapmanız, risk unsurlarını ve engelleri belirlemeniz daha kolay olacaktır. Çünkü neyi beklediğinizi, neyin olmasını ve neyin olmamasını istediğinizi daha net bir şekilde öğreneceksiniz. Dolayısıyla, iş yaşamınızdaki anlamlar ve amaçlar daha net bir şekilde gözünüzün önünde yer alacaktır.
Bu noktada karşılaşabileceğiniz engellere yönelik “değişim” yapmak da en doğru karar olacaktır. Günlük, haftalık, aylık ya da yıllık olarak hazırlayacağınız “hedef/kariyer/eylem planı” sorunlarınıza yönelik çözümleri bulmanızı kolaylaştıracaktır. Günlük olarak yapmanız gereken görevleri bölmek, daha basit adımlar atarak büyük resme/hedefe ulaşmak daha kolay olacaktır. Gereken noktalarda değişim yaparak kendinizi daha anlamlı ve değerli bir hale getirebilirsiniz. Üstelik bu durumu yöneticinizle paylaşmanız da iyi olacaktır. Çünkü gizli gizli büyük hayaller kurmak ve hedefler oluşturmaktansa, yöneticinizle bu hayalleri ve hedefleri paylaşmak başka bir göz ile kariyerinizin eksik noktalarının keşfedilmesini ve aynı zamanda maddi-manevi destek elde etmenizi sağlayacaktır.
Yapılacak değişimlerden ve alınan kararlardan sonra hoşunuza gitmeyen pek çok durumla karşılaşabilirsiniz. Çünkü değişime karşı her şey tepki verecektir. Beyniniz, fiziksel yapınız ya da ruhunuz değişime negatif yönde bir tepki oluşturur. Bu noktada beyin sürekli olarak olumsuz düşüncelere odaklanır. “İşe gitmekten nefret ediyorum”, “İşe gitmek istemiyorum”, “Neden işe gitmek zorundayım?” gibi hem motivasyon, performans ve verimlilik düşüren hem de olumsuz yönde etkileyen cümleler kurulmasına neden olur. Oysa bunun yerine her şeyden memnuniyet duyabileceğiniz bir alan yaratmak, minnettar olmayı alışkanlık haline getirmek Pazar Sendromu ile daha kolay bir şekilde başa çıkmanızı sağlayacaktır.