Mükemmel olduğunu düşünmek her insana haz vermektedir. Fakat böyle bir kavramın olmadığını kabul etmek de insana farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. Her ne kadar bu durum kulağa farklı gelse de kimi zaman çelişkili bir durumu gösterebilmektedir. Bu çelişki insanlar arasındaki farkı da yansıtmaktadır. Hayatımızda mutlaka kabul etmemiz gereken durumlardan biri varsa o da mükemmel olmadığımızdır.
Bu durumun farkına varmadan önce kendimizi bilmek de önemlidir. Pek çok kişi mükemmeliyetçilik arayışında bulur kendini fakat bu durum beraberinde endişe, kaygı ve stres getirebilmektedir. Her şeyi akışına bırakmak ya da bir şeyleri zamana bırakmak, insanın rahatlamasına yardımcı olabilmektedir.
Mükemmel Olmak İçin Korkularını Bastırma
Mükemmel olmak ya da dört dörtlük olmak isteyenlerin en büyük ortak özelliği, korkularını bastırmasıdır. Bir insanın korkularını bastırması aynı zamanda hayata gerçekçi bir bakış açısı ile yaklaşmaması demektir. Çünkü korkularınızı bastırmak, gerçek duygu ve düşüncelerini bastırmak anlamına gelir. Ne zaman korkularınızı ve endişelerinizi dile getirebildiğinizi öğrenirsiniz, o zaman daha olgun bir insan olabilirsiniz. Çünkü endişeler ve kaygılar, özellikle kalpten hissettiğiniz duygularınızın yansımasıdır.
Eğer duygularınızı kontrol altında tutamıyorsanız, gelişmeye de açık bir insan olmadığınızın göstergesidir. En basit hali ile her değişim bir korku yaratmaktadır. Değişimden ve yenilikten korkmayan bir insan, hayatında da yanlış yapıyor demektir. Dolayısı ile korkularını bastırmak ya da bilmemek bir kişiye ilerleme sağlamamaktadır. Tam aksi bir yol izlenmesine sebep olur.
Kaybetme Korkusu İçerisine Girmeyin
Kaybetme korkusu yaşamak bir insanın mükemmel olmak ya da olmayı istemek konusunda yaptığı en büyük yanlıştır. Eğer bir şeyi gerçek anlamda kaybetme durumunuz yoksa, o durumdan korkmanızı gerektirecek herhangi bir şey de yoktur. Çünkü bir şeyi kaybetmek onun yok olması demektir. Eğer hayatınızda yok olacağını düşündünüz bir şey yoksa, kaybetme korkusu da yaşamanıza gerek yoktur.
Bu his beraberinde bir tek korkuyu değil, özgüven eksikliğini de getirmektedir. Kendinizi ayna karşısında beğenmiyorsanız, kendinizi sevmiyor ya da değer vermiyorsanız, korkularınız yavaş yavaş gün yüzüne çıkmış ve artık kendinize eskisi kadar güvenmiyorsunuz demektir. Bu güvensizlik hayatınızın her noktasında sizlere engel olabilir. Bir iş görüşmesinde, aile toplantısında ya da arkadaşınızla gittiğiniz bir sinemada engel yaratabilir. insanın içindeki korkuların hepsi, güvensizlikten gelir.
Her ne kadar bir insanı kaybetmek en büyük korkularımızdan biri de olsa, kendimizi kaybetmek ya da bir şeylere karşı “Hayır” diyememek, daha büyük bir korkudur. Sahip olmanız gereken farkındalık, kendinizin ne olduğunu bilmektir. Kendinizin ne olduğunu bilmemek, beraberinde endişeyi de getirir. Kendinden endişe duymak, kendini sevmemeye neden olur. Bu nedenle mükemmel olmadan önce kendinizi ne kadar sevdiğinizi düşünmeniz gerekir. Kendinizi sevmemek, en büyük korkuların habercisidir.
