Neden Herkes Mutluyken Ben Değilim?

Bu soru size tanıdık geliyor mu? “Neden herkes mutluyken ben değilim?” diyorsanız, yalnız değilsiniz. Çünkü günümüzün en popüler yaşam sorunu bu: herkesin mutlu olduğunu, fakat sizin mutlu olamadığınızı düşünmek. Her insanın olduğu gibi sizin de hayatınız sorunlar, mücadeleler, kötülükler ve iyilikler ile dolu. Geleceğe kaygı ile yaklaşıyor, geçmişe çizgi çekemiyor ve her seferinde sıfırdan başlıyorsunuz. Dediğim gibi, yalnız değilsiniz. Dünya üzerindeki herkes, bu soruyu soruyor.

Eğer kendinize bu soruyu soruyorsanız, hayatınızda mutlaka yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Yani, “sorun olmayan bir yaşam” arayışı içerisine girmişsinizdir. Acı ama gerçek, öyle bir yaşam yoktur. Hayatımızın her noktasında mutlaka bir sorunla mücadele etmekle yükümlüyüz. Fakat yine de hayatımızı daha az sorunlu bir hale getirebiliriz. Önemli olan, doğru bakış açılarını kazanmak.

Yaşamından Değil, Zihinden Uzaklaştır

Yaşamınızdaki sorunlara karşı bakış açınızı değiştirerek işe başlamalısınız. Sorunları kendinizden uzak tutmanız mümkün değil fakat, zihninizden uzaklaştırabilirsiniz. Nasıl mı? Sorunlarınızdan kaçmayarak. Beynimiz, kaçtığımız ya da arka plana attığımız her görevi, her eylemi ya da her düşünceyi hatırlatmak ile yükümlüdür. Neyden, ne kadar kaçarsanız o kadar çok hatırlarsınız. Bu nedenle sorunlardan kaçmadan, yaşadığınız şeyin bir problem olduğunu fark ederek yolunuza devam etmelisiniz. Kaçmak hiçbir zaman için bir çözüm değildir. Kaçarsanız, yerine yenisi gelecektir. Kabullenin. Asıl mesele zaten kabullenmektir. Kendinize neden mutlu olamadığınızı soruyorsanız, öncelikle neden kabullenemediğinizi sorun. Büyütmek ve kaçmak yerine çözüm odaklı olmak, zihnimizi arındırmayı sağlar.

Kümülatif Olma Alternatif Davran

Birikimli bir şekilde ilerleyen şeylere kümülatif denir. Kümülatif kelimesinin zıt anlamlısı ise alternatiftir. Hayatınızda bir şeylerin kümülatif bir şekilde ilerlemesini beklemeyin. Sürekli olarak sorunlarınızı düşünmek, yaşadığınız problemlerin üst üste binmesine neden olur. Bu da çekilmez bir hal alır. Bir sorunu enine boyuna düşünmek yerine kendinize alternatifler sunun. “X sorununu çözmek için Y mi yoksa Z mi kullanmalıyım?” deyin kendinize. Bu sayede gerçekte problemin neden kaynaklandığını anlamanız daha kolay olacaktır. Belki de problem, sandığınız gibi değildir ya da sandığınız kadar basit bir şeyden ötürü çıkmıyordur. Yaşadığınız zihin yorgunluğunu üstünüzden atmanın en iyi yolu, ruhunuzu, bedeninizi dinlemek ve onlara birer alternatif sunmaktır.

NLP Meditasyonları

Zihninizin tıpkı ilk bilgisayarlar gibi karmaşık olduğunu unutmamalısınız. Depresif bir haldeyseniz aynı zamanda mutsuz, düşünceli ve üzgün olmanız gerekir. Hiçbir şekilde kendinizi dinamik ve enerjik hissedemezsiniz. Çünkü zihin depresif bir haldeyken, mutlu ve güzel olan tüm düşünceleri silip atmakla görevlidir. Yani mikro becerilere sahiptir. Negatif enerji yüklemesi yaparken mutlu anılarınızı ortadan kaldırabilir. Bu zihnimizin en iyi şekilde kullandığı becerisidir. Fakat bu beceriyi ortadan kaldırmak da bizim elimizde: “NLP Meditasyonları”

NLP meditasyonları, bizlere acı veren tüm anı ve olayları hatırlayıp, bu anı ve olaylarda mutlu olduğumuz bir noktayı bulmak demektir. Elbette insana acı veren ve onu üzen şeyleri hatırlamak kulağa ilk etapta hiç de hoş gelmez. Fakat canınızı yakan her şey de güzel bir nokta ararsanız, üzerinizdeki duygusal yükü boşaltabilirsiniz. Örneğin, çocukluğunuzdan kalma bir travmayı hatırlayın. Bunun travma olarak sizde kalmasının nedeni, zihninizin bunu öyle yorumlamasından kaynaklanır. Hatıralar, kaya gibi sert değildir. Esnek ve değiştirilebilir özellikleri vardır. Yani, siz bir anınızı nasıl yorumlarsanız, zihninizde de öyle kalacaktır. Dolayısı ile hatırlarınızı her düşündüğünüzde canınızı yakan noktaları bulup, farklı şekilde yorumlamanız, canınızın artık yanmamasını sağlar.

Sosyal İnsan hakkında 1262 makale
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.