Psikolog ve Yaşam Koçu Amanda Crowell, her insanın günlük yaşantısında karşılaştığı problemlerden birini ele almış ve buna “Defensive Failure” yani savunma başarısızlığı ismini vermiştir. Crowell bu durumu, yapmak istenilenlere karşı beynin engel olması olarak açıklamıştır. Yani bir şeyi yapmak istediğimizde beynimiz bunu engellemektedir.
Crowell, bu durumu kendi yaşantısı ile fark ediyor. Daha sağlıklı beslenmek, gün içerisinde egzersiz yapmak ve cildine iyi bakmak isteyen başarılı Psikolog, her ne kadar bunu istese de amacına ulaşamıyor ve kendi yaşamı içerisinde yaş aldıkça bu tür şeylerden nefret ettiğini fark ediyor. Bu isteksizliğin ve nefretin 34 yıl sürdüğünü dile getiriyor.
Bir gün kendisine şu soruyu soruyor, “Neden spor yapmak istemiyorum ve sürekli bundan vazgeçiyorum?”. Bu soru karşısında cevap üretebilmek için Crowell üç yıllık bir araştırma yapıyor. Bu araştırmanın sonucunda da savunma başarısızlığı teorisini keşfediyor. İnsanların bir şeyi elde etmek isterken kendisini istemeden sınırlandırdığını fark eden psikolog, bu duruma sebebiyet veren 3 adet zihinsel engel olduğunu saptıyor.
Engel 1: Bunu Yapabileceğimi Sanmıyorum
Hedefinize ulaşmak isterken kendinize inanıyor fakat bunu yapacak gayreti ya da yeteneği kendinizde görmüyorsanız, zihniniz size engel koyar. Bu durumda ister istemez düşüncelere “başarısızlık” hakim olmaya başlar. Önemli olan başarı elde etmek değil, başarıya giden bir yolu denemektir. Çaba sarf etmek, her şeyin ilk adımıdır. Crowell bu durumu şöyle açıklar:
“Bu hatalar hiç denememeniz gerektiğinin kanıtı değiller. Onlar öğrenme fırsatlarıdır, çünkü başarının merkezinde yetenek olmadığını biliyorsun; bu, başarıları üreten zaman içindeki gösterdiğin en büyük çabadır. Bir dahaki sefere kendinizi azalıyor gibi hissettiğinizde, kendinize şunu söyleyin: Bu beni hedefime daha çok yaklaştırıyor. ”
Engel 2: Benim Gibiler Bu Konularda İyi Değil
Bir çoğumuz kendimizi keşfetmek isterken, kendimizi kaybediyoruz. Nereden geldiğimizi, hangi yolda olduğumuzu, amacımızı ya da kim olmak istediğimizi unutuyor veya yeni bir kimlik belirleme çabasına girerek kendimizi hiç olmadığımız biri gibi lanse ediyoruz. Oluşturduğumuz kimlik, yeni bir anlamı ifade etmesine rağmen, kendi yolumuzdan şaşmamıza neden olabilmektedir.
Bu durumda karar mekanizmamız yavaşlamakta ya da bu durumu bir tehdit olarak algılayan beyin bizlere engel koymaktadır. Crowell bu konuda da şöyle diyor; “Kendimi tanıtmak ve hizmetlerimi satmak beni çok kamçılıyordu ve bunun beni gerçekten saldırgan bir hale getirdiğini hissettim.”
Engel 3: Zorunda Olmak ama Yapmak İstememek
Bazen bazı şeyleri fazlasıyla elde etmek isteriz. Bunun için fazlasıyla efor sarf eder, zaman harcar ve kendimizi motive etmeye çalışırız. Fakat bu durum zaman içerisinde bir takıntı haline gelebilir ve uzun vadede alışkanlık kazandıracağından “zorundalık” hissini uyandırabilmektedir. Bu durumda hayallerin peşinden değil, zorunluluk hissedilen fikirlerin peşinden gidilir. Bu da söz konusu savunma başarısızlığı olduğunda en yaygın karşılaşılan zihinsel engel olarak yer alır.
Yalnızca kendi hayallerinizden peşinden gitmelisiniz. Kalbiniz ve mantığınız aynı anda hareket etmeli ve karar almalıdır. Hayallerinizi bir kağıda yazmayı öneriyor Crowell ve şunu ekliyor; “Dışarı çıkmak veya pes etmek istediğiniz an geldiğinde, o kağıdı okumalısınız”.