Geçtiğimiz günlerde bir hayli popüler hale gelen Atiye dizisini bir gecede bitirdim. Söz konusu gizem, gerilim ve bilim-kurgu olduğu zaman kendimi tutamıyorum. Atiye de tam anlamıyla öyle bir diziydi. Dizinin sonunu anlamak, sonsuz bir evrende kaybolmak gibiydi. Dizide yer alan bazı replikler de beni düşünmeye itti. Hani hayatımızda sürekli olarak istediğimiz o sonsuz aşk, sonsuz bağlılık, sonsuz sadakat, sonsuz saygı ya da sonsuz güven var ya… İşte oradaki “sonsuzluk” kelimesine dair oldukça farklı bir bakış açısı kazandım. Dizide diyordu ki, “Sonsuzluk, sonsuz zamana sahip olmak demek değildir. Zamansızlık demektir sonsuz aydınlanmayı yaşamak istiyorsan geçmiş ve geleceği aklından çıkar. Şimdide kal…”
Bu söz üzerine düşündüm. Sonsuz aşk var mıdır? Birinin sonsuza dek sevmek mümkün müdür? Hayatımızı sonsuz kılabilir miyiz? Sonsuzluk her şeyin başladığı yer midir yoksa bittiği mi? Neden tüm insanlık olarak sonsuzluk kavramına bu kadar ulaşmak istiyoruz? Sonsuz olmaya değecek bir şeyimiz var mı?
Sonsuzluk Şimdiki Zamandır
Toplum olarak sonsuzluk kelimesini, geçmişten geleceğe yönelik bir çizgi olarak algılıyoruz ki bu durumda Matematik derslerinin büyük bir payı var. Bir doğru çizdiğimiz zaman sonsuz sayıda rakam bulunuyor. Doğru üzerinde sağa gittikçe artı sonsuzluğa, sola doğru gittikçe eksi sonsuzluğa ulaşıyoruz. İşte tam bu noktada toplumsal olarak algıladığımız yanlış bir nokta var: sonsuz olabilmek için ya geriye ya da ileriye gitmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Ben de sonsuzluğu gelecekte yer almak olarak gören kişilerden biriydim. O kişilerden biri oluyorsanız payınız yüzde 67. Kalan yüzde 23 sonsuzluğun geçmişten geldiğini düşünüyor ve yüzde 10’luk kısım ise sonsuzluğun unutulmamak olduğunu varsayıyor. Peki sizce sonsuzluk ne demek?
Geçmişi biliyor, geleceği tahmin edebiliyorsanız sonsuzluk içerisinde yer almıyorsunuz. Sonsuzluk, şimdiki zamanınızda yer alıyor. Şu an ne yaptığınızın, nereye gittiğinizin farkında mısınız? Bu satırları okurken, sonsuzluk içerisinde yer alıyorsunuz. Ne garip değil mi? İnsanın farkında olmadığı ve bilmediği tek şey aslında gelecek değil, şu an. Çünkü gelecek tahmin edilebilir düzeyde ve geçmişten alınan dersler ile yönlendirilebiliyor. Fakat şimdiki zamanı bir türlü kestirmek mümkün değil. İnsanın ne yaşayacağı bilmeden ömründen dakikaları azaltması da kolay değil…
Dolayısıyla sonsuz olmayı aklından çıkarmalısın. Sonsuz aşka inanmamalısın. Şu an yaşadığın bir aşk varsa, sonsuzdur. Çünkü insan beyni, hiçbir şeyi unutmaz. Sonsuz güven diye bir şey yoktur. Mutlaka bir noktada arsız duygular ve düşünceler sebebiyle her şeye olan inancını ve güvenini kaybedersin. Bir gün Shakira’nın dünyanın en büyük starı olabileceğine inanırken ve güvenirken, ertesi gün yeni parlayan bir stara inanman gibi bir şeydir bu. Sonsuz olamazsın ama akılda kalabilirsin ve akılda kalıcı olmak, yani herhangi bir insanın hayatında iz bırakmak daha önemlidir. O yüzden, şimdi ne yapıyorsun? Şimdi ne yaptığına odaklan. Sonsuzluk burada gizli, şimdi de!
