İzmir’e tatil yapmaya gelmeyi düşünüyorsanız ve tarihi yapıları görmek istiyorsanız mutlaka uğramanız gereken yerlerden birisi İzmir Efes Antik Kenti’dir. Efes Antik Kenti, Aydın-Kuşadası ile İzmir-Selçuk arasında yer alan Helenistik Dönem zamanından günümüze ulaşmış en büyük tarihi yapılardan birisidir. Çevresinde gezilebilecek birçok tarihi kilise, müze ve yapı da mevcuttur. Bu nedenle Efes Antik Kenti’ni gezmek istiyorsanız buradaki turunuza en az 2 gün ayırmalısınız.
Liman kenti olma özelliğini yıllar önce yitirmiş olmasına rağmen 2 kilometrelik bir gezi alanına sahiptir. Efes Antik Kenti’nin içerisinde yer alan Efes Harabeleri, yıllar boyunca birçok depreme maruz kalmış, yıkılmış ve restorasyon çalışmaları görmüştür. Bu harabelerden yalnızca %15’lik kısmı günümüze ulaşmıştır.
Efes Harabeleri
İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olan Efes’te yer alan harabeler, Roma dönemine ışık tutmaktadır. Efes Antik Kenti veya diğer ismiyle Efes Harabeleri aslında bir Yunan kentinden kalma yapıların bölgesidir. İonya’nın 12 adet kurulan şehrinden birisi olan Efes Antik Kenti, Cilalı Taş Devri zamanında kurulmuştur. Geçmişi M.Ö. 6000 yılına dayanmaktadır.
Efes Antik Kenti zaman içerisinde konumu sebebiyle dönemin en stratejik kenti sayılmıştır. Batı ile Doğu arasında bir köprü niteliği taşıyan bu kent, liman kenti olmasıyla da beraber stratejik bir konumda yer almıştır. Efes içerisinde bulunan Meryem Ana Kilisesi, Artemis Tapınağı gibi yapılar da politik önem taşıyan yapılardır. Tüm bu eserler Efes Antik Kenti’nin Hristiyanlık mezhebinin yayıldığı ilk yer olması düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu kent, Hristiyanlar tarafından hac yeri olarak da benimsendiği için Efes içerisinde birçok bilim, sanat ve kültür alanı bulunmaktadır.
Efes Antik Kenti’nin kalıntıları yaklaşık olarak 8 kilometrelik bir alana yayılmış olsa da gezilip görülebilen kısmı 2 kilometrelik bir alandadır. Her yıl harabeler en az 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Artemis Tapınağı
Dünyanın 7 harikasından biridir. Mermerden inşa edilen ilk tapınaklardan birisidir. Geçmişi M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Artemis Tapınağı, Tanrıça Artemis’e özel olarak yapılmıştır. Tapınağı yaptıran kişi ise Lidya Kralı Croesus’tur.
Tapınak tamamen batıya dönük olarak inşa edilmiştir. Bunun sebebi Artemis’in daima batıya dönük bir tanrıça olmasından kaynaklanmaktadır. Artemis Tapınağı zamanında hem pazaryeri hem de dini müessese olarak kullanılmıştır.
Efes Antik Tiyatro
Efes Antik Tiyatro, Panayırdağ’ın batı tarafına kurulmuştur. Bu tiyatro sayesinde gemi ile gelen ziyaretçiler görülebilmektedir. Tiyatro, batıya dönük şekilde inşa edilmiştir. Tiyatronun oturma kapasitesi 24.000 kişidir. Helenistik döneme ait olan Efes Antik Tiyatro, Efes Harabeleri içerisindeki en büyük yapıdır.
Tiyatro zamanında birçok gladyatörün savaşına tanıklık etmiştir. Tiyatro gösterilerinin de yapıldığı bu merkezde, birçok politik toplantı da gerçekleştirilmiştir. Bizans zamanında gözetleme kulesi olarak da kullanılmıştır.
Meryem Ana Kilisesi ve Meryem Ana Evi
Bülbüldağı’nda bulunan bu ev, Hz. İsa’nın annesi olan Meryem’in son yıllarını geçirdiği evdir. St. John ile birlikte geçirdiği son yıllarını Hz. Meryem burada tamamlamıştır. Hristiyanlar için hac yeri olan ve papalar tarafından ziyaret edilen bu evde Meryem vefat etmiştir.
St. John Kalesi
Efes Antik Kenti’nin ilk yerleşim bölgesi St. John Kalesi’dir. Bu kale Efes bölgesinin en yüksek noktasına kurulmuştur.