Ardımızda bıraktığımız 365 günün ardından ne öğrendik? Verdiğimiz kayıplar, yaşadığımız mutluluklar, çektiğimiz acılar, döktüğümüz gözyaşları ve yaşadığımız fırsatlar… Hepsi birer başlangıç değil miydi aslında? İnsan, karar alma mekanizması ile yönetildiği için yaşanan tüm olayların sonunda iyi ya da kötü bir seçim yapılmış da olsa, karar alınması gerekir. Alınan bu kararlar, her bir sürecin de başlangıcı olur. Kimi zaman o süreç iyi gitmez ve bir noktada kendinizi yeniden karar alma aşamasında bulursunuz. Kimi zaman da çok güzel bir şekilde ilerleme kaydetseniz de bazı durumlar yetersiz gelir ve yine bir karar alırsınız. Yani, karar almak insanın doğasında olan temel güdülerden biridir.
Karmaşık olarak görünse de gün içerisinde farkında olmadan yaptığımız tüm eylemler bir karar sonucunda ortaya çıkar. Yıkanmak için banyoya gitmeyi düşünmeniz ilk aşama, banyo yapacağınızı zihninizde canlandırmanız ikinci aşama ve banyo yapmak için eyleme geçmeniz ise üçüncü aşamadır. Banyodan çıkmanız ise son aşama olarak yer alır. Aslında sistem oldukça basittir. Bir karar alınmadan önce düşünülür, hayal edilir, eyleme geçirilir ve sonlandırılır. Oldukça basit olan bu sistemi takip etmesi de kolaydır.
Bu sadelik ve basitlik içerisinde kararlarınızı alırken faydalanabileceğiniz bir Budizm felsefesi de vardır ve bu felsefeye “Zen Budizmi” denmektedir. Zen Budizmi, tamamen sadeliğe dayanan ilkeler bütününü ifade eder. Bu felsefenin başında da çeşitli kurslar veren, e-kitaplar yazan, Zen Habits’in sahibi olan Leo Babauta vardır. Babauta bir bloğunda paylaşım yaptığı yazısında Zen Budizmini karakteristik açıdan minimalizm olarak açıklamaktadır.
Basit Olun
Kararlar aşamasında kişinin birden farklı alanda pek çok karar alması, bu kararların genel olarak uygulanmaması ya da yarıda kalması, tamamlanamaması ile sonuçlanmaktadır. Kendinizi bir maratonda koşar gibi hissetmek yerine keyifli bir at gezintisinde görmeniz, her şeyin daha kaliteli ve konforlu olmasını sağlayacaktır.
Zen Budizmi de tam olarak bunu önermektedir. Eğer hayatınızda bir karar almak, bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, yapmanız gereken şey; tek bir şeye odaklanmak! Yapacağınız tek bir değişim basit gibi görünse de karşınıza pek çok değişim çıkaracaktır. Örneğin ilk hedefiniz yeni bir ev satın almak yerine, evinizin hangi cadde üzerinde yer almasını istediğinizi belirlemek olmalıdır. Bu felsefe, küçük adımlar ile büyük bir gelecek inşa etmeyi hedeflemektedir. Dolayısıyla tüm adımlarını çok küçük olmalıdır. Küçük adımlar bu felsefeye göre büyük değişimleri yaratmaktadır.
Leo Babauta, yapılan küçük adımlar ile alışkanlıkların daha kolay bir şekilde değişebileceğini ifade etmekle birlikte bu felsefeyi uygulamak adına 4 adet tavsiyede de bulunmaktadır. Babauta’nın önerileri şu şekilde yer almaktadır:
- Çok küçük adımlar ile başlangıç yapın.
- Bir sefer için yalnızca bir tane değişim yapın.
- Yaptığınız değişimlerin daima tadını çıkarın ve sonuçlara asla odaklanmayın.
- Yaptığınız her değişim için minnettar olun.
Eğer düzenli bir şekilde bu dört madde dört ile altı haftada bir yapılırsa, yani her dört ve altı haftada bir olmak şartıyla değişiklik yapılırsa, belli bir algoritma oluşturarak hayatında büyük değişimler elde edecektir. Aynı anda iş, aile, arkadaşlık, eğitim, sağlık ya da aşk problemlerini vb. problemleri çözmek yerine tek bir şeye odaklanmak, aynı zamanda diğer problemlerin de çözümlerini kolaylaştıracaktır.
