Vasiyet Yazmaya Hazır mısınız?

Sokak röportajları günümüzün en trend aktivitelerinden biri haline geldi. YouTube kanalı açarak sokakta röportaj yapmak ve bu videoları düzenleyerek paylaşmak, insanların kısa süre içerisinde popüler bir hale gelmesini sağlıyor. Bu röportajların en bilindik sorularından biri de “Öleceğiniz günü bilmek ister miydiniz?” olarak yer alıyor. Röportajlara bakıldığında yüzde 80’lik bir dilimin o günü bilmek istediği, yüzde 20’lik kısmın ise istemediği görülmekte… Ben de öleceğim günü bilmek isteyen kişilerin içerisinde yer alıyorum. Bu cevabı verdikten sonra düşündüğümde büyük bir mantık hatası içerisinde olduğumu fark ettim. Aslında ben öleceğim günü bilmek istemiyordum, nasıl öleceğimi bilmek istiyordum. Yani, ölümü anlamak istiyordum.

Bir gün hepimiz öleceğiz. Ölmeden önce yapmak istediğimiz pek çok şey var. Bir gün öleceğimizi bildiğimiz halde neden öleceğimiz günü bilmek isteriz? Eninde sonunda öleceksek, öleceğimizi biliyoruz demektir. O halde, öleceğimiz günü bilmek yerine o günü anlamak ve hayatımıza bu şekilde yön vermek gerekmez mi?

Vasiyet Yazmak

Kaç yaşındasın? Aslında kaç yaşında olduğun fark etmiyor. Çünkü bir gün mutlaka öleceksin. Ne kadar zamanın kaldığını biliyor musun? Bilmiyorsun. O zaman hemen harekete geçmen gerekiyor. Kaç yaşında olduğun fark etmeksizin bugün bir masanın başına otur ve vasiyetini yaz. Yaşadığın, yaşattığın, paylaştığın, paylaşmadığın ya da arzuladığın, kavuşamadığın ne var ise düşün. Bu dünyadan ayrıldığında geride kalanların için ne yazardın?

Ölüm gününü bilmektense, ölümü anlamak ve bu kavramla yüzleşmek, insanın daha güçlü biri olmasını sağlıyor. Hayatımız boyunca elimizde olmadan gerçekleşen iki şey olacaktır. Biri doğumumuz, diğeri ise ölümümüzdür. İkisinin de zamanını bilmiyoruz. Doğumumuzla yüzleşerek yaşıyoruz. Neden ölümle de yüzleşmiyoruz?

Yüzleşmek için en iyi yol, vasiyet yazmak. Vasiyetinize ne yazardınız? Ali’ye ya da Ayşe’ye ne kadar kırgın olduğunuzu, nereden gelip nereye gittiğinizi, yapamadığınız pek çok şeyin var olduğunu, öfkenizi, mutluluğunuzu ya da nefretinizi mi? Nelere ya da kimlere hasret kalarak ömrünüzü tamamlandığınızı mı? Bir dolu pişmanlık ile geçirdiğiniz ömrünüzü tamamlamanın sevincini mi?

Her ne yazmak istiyorsanız, yazın. Çünkü yazdığınız her şey kendinizde eksik ya da iyi gördüğünüz şeyler olacaktır ve kendi kendinizle yüzleşmenizi sağlayacaktır. Ölümü anladığınızda, bugününüzün ne kadar kıymetli olduğunuzu da anlamış olacaksınız. Peki siz kendinizle yüzleşmek istiyor musunuz? Pek çok kişi ölümden korkuyor. Dini inançlar doğrultusunda ölümden sonraki yaşamda yargılanmaktan mı korkuyorsunuz yoksa ölmekten mi? Kendinizle yüzleşmekten korktuğunuz için ölümden korkuyor olamaz mısınız?

Kendinizi bir masal içerisinde uyutmak yerine, gerçeklerle yaşatmalısınız. Hayat, yaşanmaya değerdir her anı ile. İster doğru yapın, ister yanlış yapın. Her mutluluğun bir hüznü, her hüznün bir mutluluğu vardır. Eğer gerçeklerle yaşamayı öğrenirseniz, bir ömür “keşke” demeye ihtiyaç duymazsınız. Çünkü, ölümü anlamış olursunuz. Ölümü anlamak demek yüzleşmek demek ise kendinizle yüzleştiğinizde artık neyi yapıp yapmayacağınızı da bilmek anlamına gelecektir.

O zaman vasiyet yazmaya hazır mısınız?

Sosyal İnsan hakkında
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.