Yoğun iş temposunda çalışan bireylerin birçoğunda anksiyete bozukluğu görülmektedir. Sürekli olarak kaygılı olmanız, her yeni projede endişeye kapılmanız ya da en ufak problemde sinirlerinize hakim olamamanız anksiyete bozukluğuna sahip olduğunuzu gösterebilir.
Anksiyete Nedir?
Anksiyete, en genel tanımı ile sürekli olarak kaygı duymaktır. Fiziksel ve ruhsal olarak bozukluk yaratabilmektedir. Anksiyete ile başa çıkabilmenizin birçok farklı yolu vardır. Kaygı duymak, özellikle ruhsal dünyanızı etkilediği için bakış açısı, motivasyon gibi konuları içerisine hapsetmektedir. Peki anksiyete ile başa nasıl çıkabilirsiniz?
Sürekli olarak kaygı halinde olmanıza olaylara karşı bakış açınızın farklı olması sebep olabilir. Sıklıkla kaygı ya da endişe duyuyor ve bu duyguların size hakim olmasına izin veriyorsanız, anksiyeteyle mücadele etmeniz oldukça zordur. Kaygı ile baş etmenin en iyi yolu bakış açınızı değiştirmektir. Bardağın boş tarafı yerine dolu kısmını, saatin yelkovanı yerine akrebini görmeyi tercih edin.
Anksiyete bozukluğunun temelinde geçmiş yaşantınızın büyük bir payı vardır. Bu durumu bir buzdağına benzetebilirsiniz. Buzdağının görünmeyen kısmında geçmişte yaşadığınız hayal kırıklıkları, başarısızlıklar ve kaygılar yatmaktadır. Tüm bunlar yoğun iş temposu altındayken gün yüzüne çıkabilir. Bu nedenle yeni bir iş ya da proje aldığınız zaman veya yoğun iş temposundayken geçmişte yaşadığınız olayları, durumları ya da hisleri aklınıza getirmemeye özen gösterin. Daha önce başarısız olmuş olmanız, yine başarısız olacağınız anlamına gelmez. Bunu unutmayın.
Üzerinizde çok fazla sorumluluk olması, aynı anda birkaç işi yapmaya çalışmanız daha fazla kaygı duymanıza ve strese girmenize sebep olur. Aynı anda birkaç işi bitirmeye çalışmak yerine günü belirli saatlere bölebilirsiniz. İş bölümü yaparak ilerlemeniz, yoğun iş temposunda planlı ve sistematik çalışmanızı sağlamakla birlikte, kaygı ve stres duymanızı da engelleyecektir. Eğer bitirmeniz gereken iki adet proje bulunuyorsa ve 8 saat ofiste bulunuyorsanız 4 saatinizi bir projeye, kalan saatinizi de diğer projeye ayırmayı deneyin.
Sağlıklı Yaşam ve Beslenme
Egzersiz yapmak ve düzenli, sağlıklı beslenmek vücudunuzun daha dirençli olmasını sağlar. Sağlıklı yaşama geçiş yaparak anksiyete bozukluğunuzu yenebilirsiniz. “Sürekli olarak iş yerindeyim nasıl spor yapabilirim?” demeyin. İş yerinde bile yapacağınız egzersizler bulunuyor. En basit örneği olarak asansör yerine merdiven kullanmayı tercih edin.
Anksiyete bozukluğunun en temel sebepleri arasında güven duymama yatmaktadır. Kendinize ne olursa olsun güvenin ve inanın. Sürekli olarak kendinize “başarabileceğinizi” hatırlatın. Başarısız olduğunuz zamanlarda bile kendinize güvenin ve başarısızlığınızın sorumluluğuna katlanın. Unutmayın ki iş hayatında her zaman başarılı olabilmek gibi bir kavram yoktur. İnişli çıkışlı bu yolda, zirveye çıktığınız gibi düşüşlerinizin de arkasında durmayı bilin.
Stres ve kaygıya “hayır” diyememenin sebep olduğunu biliyor muydunuz? İnsanları kırmamak, üzmemek ya da yardımcı olmak amacıyla yapamayacağımız işlerin altına girmemize sebep olabiliyoruz. Hayatınıza stres ve kaygıyı almak yerine, sınırlarınızı belirleyin. Yapamayacağınız ya da yapmak istemediğiniz şeylere karşı “hayır” diyebilmeyi öğrenin.