Yaşamımız içerisinde her yaş grubunda farklı insanlarla tanışacak, farklı insanlarla iletişim halinde olacak ve arkadaşlar edineceğiz. Fakat konumuz yaşamımızda nasıl arkadaş edineceğimiz değil, çevremizde çok zeki olarak gördüğümüz insanların neden arkadaşa sahip olmadıklarını ya da çok az arkadaşı olduklarını anlamak…
Çevrenizdeki en zeki insan kim? Anneniz mi, babanız mı, yoksa sınıf arkadaşınız mı? O kişiyi düşündüğünüzde, yalnız olması nedeniyle üzülebilirsiniz. Sosyal yeteneklerinin olmadığını, konuşmayı sevmediğini ya da insan sevmediğini de düşünebilirsiniz. Eğer bu şekilde düşünüyor ve üzülüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü bu kişiler yalnız kalmayı kendileri tercih ederler. Yalnızlık ile aralarında bir ilişki vardır ve bu durumdan da mutlu olurlar.
Mutluluk Değeri
Zeki insanları, yalnız ve mutsuz olarak düşünmek ne yazık ki toplumsal olarak yaptığımız bir şey. Bir insan yalnız ise çok zeki olduğunu düşünür hale geldik ve bunun tek nedeni izlediğimiz diziler ve filmler. Fakat işin gerçek boyutu ne yazık ki böyle değil. Öyle olacak ki 18 ile 28 yaş arasında yer alan 15 bin insan üzerinde yapılan ve insanların mutluluk değerlerini inceleyen araştırma, bu durumun aslında neden olduğunu bizlere kanıtlıyor.
British Journal of Psychology dergisinde yayınlanan araştırmada Norman Li (Singapore Management University) ve Satoshi Kanazawa (London School of Economics) zeki insanların insanlarla etkileşime girmekten o kadar keyif almadıklarını kanıtlamış oldu. İki psikolog da farklı IQ seviyelerine sahip 15 bin insan üzerinde mutluluk seviyesini ölçtü. Mutluluk seviyesi ölçülürken de iki farklı durum içerisinde ölçüm yapıldı.
Birinci durumda insanların birbirleri ile sosyalleşmesine izin verildi. Sosyalleşme için rahat bir ortam verildi ve uzun bir süre ayrıldı. Bu süre içerisinde 15 bin kişi birbiri ile sohbet etti ve diledikleri gibi etkileşim halinde bulundu. İkinci durumda ise insanların sosyalleşmesine izin verilmedi ve tamamen yalnız kalmaları sağlandı.
Her iki durum altında ölçülen mutluluk değerleri sonucunda düşük ve orta zekalı insanların en keyifli anlarını sosyalleşerek geçirdiği görülürken yüksek zekalı, yani zeki dediğimiz insanların, yalnızlıktan büyük bir keyif duyduğu görüldü. Yüksek zekaya sahip olan kişiler, kendileri ve düşünceleri ile baş başa kalmaktan büyük bir haz duyuyor ve dürtülerini yoğun odaklanma üzerine kuruyorlardı.
Araştırmaya yönelik psikologların yorumu ise şu şekilde oldu:
“Yüksek zeka düzeyine sahip insanlar karakterlerinde genellikle şüphecilik barındırdığı için, sosyalleşirken çok daha fazla zihinlerini yoruyor. Aynı zamanda çevrelerindeki insanların yanlışlarını ve olumsuz davranışlarını fark etme eğilimine sahipler. Böylelikle öngörülemeyen davranışlardan fazlasıyla kaçınmaya başlıyorlar. Bu doğrultuda dar arkadaş çevrelerini seçerken büyük bir titizlikle doğru insanı arayıp olabildiğince uzun süre ilişkiyi korumaya çalışıyorlar.”
Zeki İnsanlar Sosyalleşme İhtiyacı Duymuyor
Zeki insanlar, normal zeka düzeyine sahip insanlara nazaran sosyalleşme ihtiyacı duymuyorlar. Arkadaş edinirken duygusal olarak yoğun bir his beslemiyorlar ve kendilerini herhangi bir kişiye bağlamaktan kaçınıyorlar. Bu ihtiyaçlarını genel olarak kitap okuyarak, çeşitli makaleleri inceleyerek karşılamayı tercih ediyorlar.
Zeki insanların kurmuş olduğu arkadaşlıklar ne yazık ki daha çok “çıkar ilişkisi” olarak yer alıyor. İnsanlardan sağlayabilecekleri fayda ve çıkar doğrultusunda iletişim kurmayı tercih ediyorlar. İnsan ilişkilerinde genellikle manipülatif davranmalarının sebebi olarak bu durum gösteriliyor.
