Aldatılma Psikolojisinden Nasıl Kurtulursunuz?

Aldatılma, pek çok insanda travma yaratmaktadır. Aldatılan biri depresyona girebilmekte, hızlı kilo kaybına uğrayabilmekte, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes almakta güçlük çekme gibi fiziksel şikayetler yaşayabilmektedir. Fakat bu psikolojinin en derin ve üzerinden atılmasının zor olan yanı bireyde kişilik problemlerinin oluşmasıdır. Bu problemlerin en çok rastlanan belirtileri ise kızgınlık, ajite olma, aşırı kaygı, korku, yoğun şüphe, dalgınlık, umutsuzluk, çaresizlik olarak görülmektedir.

“Eşimin, sevgilimin, nişanlımın beni aldattığını öğrendim. Uzun zamandır zaten şüphe duyuyordum. Fakat üstüne gitmiyordum.” kelimeleriyle başlayan cümleler, “Bu olay sonrasında kendimi çok kötü hissettim. Hayatım bir anda karmakarışık hale geldi. Korkunç hissediyor, toparlanmakta zorluk çekiyorum.” şeklinde tamamlanmaktadır. Her aldatılmadan sonra bir çaresizlik, bir vazgeçiş, bir yığılma meydana gelmektedir ve bu yığılma sonrası toparlanma oldukça zordur.

Aldatılma Psikolojisi Bir Travmadır

Öncelikle aldatılma sonrası psikolojisinin sizlerde bir travma yaratacağına dair kabullenme sürecine girmelisiniz. Genellikle insanlar aldatıldıktan sonra dünyaya, insanlara, yaşama ve kendilerine dair inançlarını kaybetmektedir. İsyan etmek, kabullenmekten daha basittir ve bu kişiler sürekli olarak isyan etmeyi tercih eder. Aldatılmanın bir kaybeden olduğunu düşünenler çoğunluktadır. Oysa aldatılmak, sizin kaybettiğinizi göstermez. Aldatılıyorsanız, bu karşınızdaki kişinin karakter ve kişilik bozukluğu yaşadığını gösterir. Pek çok bilimsel araştırma çok eşlilik yaşamak isteyen, bu durumu alışkanlık hale getiren bireylerin çocukluğunda ailevi olarak travmatik olaylar yaşadığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla aldatmak ve aldatmayı bir alışkanlık haline getirmek, psikolojik bir sorundur. Sizler ise bu soruna ortak olan kişilerden biri olursunuz. Yani siz sorunlu olan taraf değil, soruna maruz kalan taraf olarak kalırsınız.

Aldatılmış olmanız sizin güvenilir ya da dürüst, güzel ya da çirkin, değerli ya da değersiz olduğunuzu da göstermez. Pek çok kişi aldatılmasının sebebini dış görünümüne, ekonomik durumuna ya da güvenilir olup olmadığına bağlamaktadır. Oysa bu bağlama şekli oldukça yanlıştır. Yaşadığınız bu süreçte kendinizi ezmek, yermek ya da kendinizden şüphe duymak yerine “Elimden gelen her şeyi yapmıştım. Bu benden kaynaklanmadı” düşüncesini kendinize empoze etmeniz gerekir.

Durumu Kabullenmek İlk Adımdır

Yaşadığınız şeyi kabullenmek daima ilk adım olacaktır. Evet, aldatıldınız! Fakat bu ömrünüzde yaşayacağınız son aldatılma olmayacaktır. İnsanlar sizi yalan söyleyerek de aldatabilir, beğenmediği şeyleri beğeniyor gibi yaparak da kandırabilir. Kandırmak, bir aldatmaktır. Dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu bu konuda kabullenmek gerekir. Kabullenemediğiniz takdirde daha fazla aldatılacağınızı söylemek de mümkündür. Çünkü kabullenemeyen kişiler, bu dersi sürekli olarak akıllanana kadar tekrardan yaşayacaktır.

Kimi zaman ne kadar akıllansanız da karşınızdaki insanın karakteri ve kişiliği aldatmaya meyilli olabilir. Bu gibi durumlarda pişman olmak, kendinizi harap etmek yerine, yaşamınıza yeniden yön vermeyi deneyebilirsiniz. Sizden daha değerli bir şeyin olmadığını, sevilmek için bir insandan çok kendinize ihtiyaç duyduğunuzu daima aklınızda bulundurmalısınız.

Sosyal İnsan hakkında
Sosyalinsan.com güncel yaşam, kişisel gelişim, sağlık, hobi, seyahat ve eğitim içerikleri sunar. Editörlerimiz tarafından gündeme ilişkin yazılar hazırlanarak değerli okuyucularımıza sunulmaktadır.