“İster beş, ister on yıl sonra kendini nerede görüyorsun?” sorusu bahanesi bol insanlar sorulmamalı. Çünkü alacağınız cevaplar kesinlikle farazi olacaktır. İnanın bana, söylerken kendi bile inanmıyor olabilir.
İnsanların, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini incelediğimiz zaman aslında eksiklerini tamamlamaya çalışırken hayatını tükettiğini ve çoğunlukla kendilerini gerçekleştirme çabası üzerine hayatına devam ettiğini görebiliriz. Bu yüzden kendini seneler sonra nerede görüyorsa insan, tüm detayları ile düşünmelidir.
Ülkemizde ise insanların birçok fizyolojik ihtiyacını bile tamamlamadıklarını görebiliyoruz. Maslow’un piramidine ait ilk 4 maddeyi tamamlamadan da insanın kendini gerçekleştirmesi mümkün olmamaktadır. Fizyolojik ihtiyaçlar, güvenli hissetme ihtiyaçları, ait olma ihtiyacı ve saygı ihtiyacı seneler içerisinde zarar görebilecek durumdadır.
Günümüzde bizi durdurarak, para isteyen kişilerin gerçekten ihtiyacı olup olmadığını bile anlayamıyorken, bir de kendimize ait olan güven duygusunu da sorguluyor. Sevdiklerimize karşı olan sorgularımız ise sevgiyi bile kapsıyor. Bu yüzden biz insanlar daima bahanelerin ardına saklanmayı görev edinmiş durumdayız.
Kendini Beş Yıl Sonra Nerede Görüyorsun?
Güzel bir birlikteliğinin ilk yıllarında ya da aylarında, doğru kişiyi bulduğuna emin olabilirsin. Bir insanlar tanıştıktan beş dakika sonra onun sana zarar verip vermeyeceğini bilemezken. Tabii ki istisnaya sahip insanların da var olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ancak ne kadar ileri görüşlü olursanız olun, beş yıl sonraki yaşamınız hakkında bir bilgiye sahip olabileceğinizi düşünmüyorum.
Bunun en iyi örneği kendi yaşamınızda beş yıl kadar geriye gitmektir. Hangi hayallerinizi şu an gerçekleştirdiniz? Hangi hedefleriniz istediğiniz şekilde devam etti. Belki yoldan çıkmamış olmak ve her şeyin yolunda gitmesi de ihtimaldir ve o insanların gerçekten ödüllere boğulması gerekir. Kesinlikle takdir ediyorum.
Bahsetmek istediğim kolaylıkla bahanelere sığınırken, insanlar nasıl daha iyi yerlerde olabileceklerine inanıyor? Sağlık konusunda sorun yaşayan insanlara sorarsanız eğer, düzenli beslenemez ya da spor yapmazlar. Cevapları ise ya vakitleri olmaması ya da birtakım sorunlarla boğuşmalarıdır. Size yalan söyleyen insanlara sorsanız, başka bahaneler üretirler.
Bahaneler adeta günü kurtaran kahramanlar gibidirler, onlar için. Onlara seneler sonra neler olacağını sorsanız, durdukları yerde duracakları halde, ilerleme kaydedeceklerini dile getirirler. Aslında her şeyin yolunda gidiyor olmasına aldanıyor da olabilirler. Çünkü biz insanlar kendimizi kusursuz görme konusunda oldukça ustayızdır.
Asıl sorulması gereken, “Beş yıl sonra aynı yerde olmamak için neler yapıyorsun?” olmalıdır. İşte bu soruya cevap verebilen insanların gelecekleri gerçekten parlak, sözleri ise kesinlikle hissettikleri ve istedikleri ile ilgilidir. O insanlar bahanelerini kolayca alt edebilir. Onlarla savaşarak, onları yenebilir.
Mesela gerçekleşen salgın nedeniyle çoğu insan kendini gerçekleştirme noktasına mola vermek zorunda kalarak, güvenlik ya da fizyolojik ihtiyaçlarına odaklanmak zorunda kaldı. İşsiz kalanlar, kendi sağlıklarını bir kenara bırakarak ve bahane üretmeden yaşam mücadelelerine devam etti. Çünkü beş yıl sonra nerede olmak istediğinin bilincindeydi ve karşısına çıkan engellerden bahanelere sığınarak kaçmayı seçmedi.
Bugün bahaneleri bir kenara bırakıp, beş yıl sonra aynı yerde olmamak için kısacası kendiniz için bir şeyler yapma günü.