Bazen bir şeylerin ne kadar üzerine gidersek, tam tersi bir durumla karşılaşırız. Hatta genellikle tam tersi oluyor. Belki korkularımız yüzünden belki de çekim yasasının gerçekleşmesinden kaynaklanıyordur. Nedeni ne olursa olsun, bu kesinlikle canımızı sıkan bir durum oluyor.
“Çok istedim, kesin olmayacak”, “Şimdi herkese söylememeliyim, sonra olmuyor.” gibi cümleleri mutlaka kurmuş ya da duymuşsunuzdur. “Bu kadar kişiye söyledim, ya olmazsa?”
Ters Giden Şeyler
Yakın olmak istediğin kişi ile arana mesafeler girer, sevgilin, arkadaşın, yeni tanıştığın biri fark etmeksizin, sen onun ne kadar üzerine düşersen, o senden o kadar kaçar. “Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.” demiş Küçük İskender. Neden hayatın böyle acımasız bir kuralı var ki?
Onu etkilemek istediğin zaman da da aynı sorun ile karşılaşırsın mesela. Sen onu etkilemek için ağzınla kuş tutarsın ancak o kuşa zarar verdiğini söyler. Hiç yapmayacağın şeyler yaparsın, ben sana yap demedim ki der.
Ne kadar ısrar edersen bir tartışmada o kadar zorlaşır ikna edebilmen. Sen inatlaştıkça düşüncelerini aktarabilmek için, o senden kaçmaya devam eder. Mesela bu kurallar korktuğumuz şeylerde de bu şekilde işler. Korktuğun şeylerden kaçmayı bırakıp, korkularının üstüne gittiğinde korkuların kaçan taraf olur ve kazanan sen olursun. Gidememek ayrı ama gidildiği zaman çözülen bir sürü korku nedeni var.
Yalan söylediğine emin olduğunuz bir insan var ve siz ona bunu anladığınızı söylediğinizde, aşırı tepki verir. Çünkü aşırı tepkinin altına gizlenir. Aslında gerçekten de yalan söylediği belli etmemeye çalışırken daha çok ortaya çıkarır. Bu şekilde emin olduğumuz çok olay yaşamışızdır. Garip değil mi? İstediklerinizin olmaması?
Kendi eksiklerinizi diğer insanlardan ne kadar gizlerseniz, o kadar hata yaparsınız ve her şey ortaya çıkar. Bu biraz yalan gibi tabii, yatsıya kadar yanıyor mum?
Neden Ters Gidiyor?
Belki de hayat bize, “o kadar uğraşmana gerek yok” diyordur. Belki de “en değerli olan sensin ve olması gerek bu” diyordur. Biz hataları ve eksikleri olan insanlarız ve herkesin var. Biz bir şeyi çok isteyebiliriz. Bu bir fikir, bir insan, bir yaşam tarzı, bir iş, her şey olabilir. Mutlu olamayacağımız için engeller yaşıyoruzdur belki. Tabii ki bunlar varsayımdan ibaret. Gerçekten neden ve nasıl olduğunu bilmiyorum. İnsanların azla yetinmediği ve mutluluğu yanlış yerlerde aradığı çok olmuştur.
“Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir.” diye bir cümle geçiyor Behzat Ç’de. Erdal Beşikçioğlu’nun ağzından dökülüyor. Belki de hayat bekleme doğru yolda, yürümeye devam etmek diyor. Belki de yanlış yolda yürüdüğümüzü en acı şekilde yüzümüze vuruyordur. Israrcı olmak her açıdan iyi değilse eğer, neden istediklerimizi alamıyoruz hayattan?
