Balkondan her dışarıya baktığımda, gözüme ilk olarak pencereler çarpar. Ne çok pencere var, hiç fark ettiniz mi? O pencerelere her baktığımda da şunu düşünürüm, her pencereden bakan başka bir hayat var. Çevrenizdeki pencerelere bakın, siz de göreceksiniz. O pencerelerin her birinde kendini yalnız hisseden biri vardır. İnsanlar farkında olmaz ama yalnız kalabilmek, mutluluğun ilk koşuludur. Önemli olan hangi evin penceresinden baktığınız değil, hangi pencereden hayata baktığınızdır.
“İçi insanlarla dolu büyük evler var karşıda, gene de tek odada bir başına olmak, bir evde yalnız yaşamak, yaşamın en önemli yanı, daha doğrusu: Kimi zaman yalnız kalabilmek mutluluğun ilk koşulu.” – Franz Kafka – Milena’ya Mektuplar
Kendinizle Vakit Geçirmeye Alışın
Hayatımda kendime katmış olduğum en büyük değerlerden biri, kendimle vakit geçirmeyi öğrenmemdir. Kimle konuşursam konuşayım, önerim de bu yönde olur. Bir insan yalnız kalmaya alışırsa -daha da doğru bir şekilde ifade etmek gerekir ise kendi ile baş başa kalmaya alışırsa- onu alt edebilecek çok az şey vardır ve bu şey, kendisinden başka bir şey değildir.
Kaç yaşında olursanız olun, kendinizle vakit geçirmeye alışın. Kendinizi sevebilmek, nasıl hissettiğinizi öğrenebilmek ya da herhangi bir konuda nasıl düşündüğünüzü görebilmek için kendinizle vakit geçirin. Kendinizi tanımak istiyorsanız, zaman ayırın. Bu zaman, hem kendinizi hem de çevrenizdeki insanları tanımanız için… Kendinizle kalmanın cevapları belki serttir ama bu sert cevaplara alışmanız, yaşamınızda doğru kararlar almanızı sağlayacaktır.
Yalnız Kalabilmek Karşısında Dik Durun
Pek çok insan yalnız kaldığında, zihninde geçen düşüncelere ya da duygulara hakim olamayacağını düşünür ve bu onları korkutur. Bu nedenle çoğu kişi hem yalnızlıktan hem de yalnız kalmaktan korkar. Farkındaysanız hem yalnızlık dedim hem de yalnız kalmak.
Yalnızlık ile yalnız kalmak, birbirinden farklıdır. İlkini siz tercih etmezsiniz fakat yalnız kalmak bir seçimdir. İnsanlardan uzaklaşmak, kendinizle vakit geçirmek hayatınızda alabileceğiniz ve gün içerisinde en az 10 dakika uygulamanız gereken kararlardan biridir. İnsanları dinlediğiniz kadar kendinizi de dinlemeyi bilmeniz gerekir.
Zihniniz Çok Fazla Konuşuyor Olabilir
Eğer zihniniz çok fazla konuşuyor ise yalnız kalabilmek sizin için cehennem gibi olabilir. İlk etapta bu cehennemi yaşamak sizi korkutup incitebilir. Ne korkun ne de incinin. Belli bir zamandan sonra bu korkuya ve acıya alışacaksınız. İnsanoğlunun alışmadığı ya da alışamadığı herhangi bir şeye örnek verebilir misiniz?
Çok fazla konuşan bir zihin, sessizlik ile terbiye edilir. Sessizliğin sesini dinlemek, size iyi gelir. Aslında en şiddetli konuşmalar, sessizlik ile gelir. Kendi içinize doğru yaptığınız sessizlik yolculuğu, kendinizle ilgili ayrıntıları keşfetmenizi sağlar. Ne kadar çok ayrıntı keşfederseniz, insanların yanında o kadar çok kendiniz gibi davranmayı öğrenirsiniz. Kalabalıklar içerisinde kendinizi bulabilmenin yolu budur. Hem her şey hem de hiçbir şey olduğunuzu fark etmenizi sağlayan şeyin de bu olduğu gibi…
