Zaman zaman ilişkilerimiz aklımızı karıştıran bir boyuta ulaşabilir. Başa çıkmaya çalıştığımız sorunların o kadar içindeyizdir ki, gerçek nedenlerini fark edemeyiz. Ayrıntılar her ne kadar bir resme güzellik katıyorsa, orada boğulmaya devam etmek çözüme ulaşmayı engeller.
İlişkiler Üç Ayrı Dinamiğe Ayrılır
Bu dinamikler ilişkinizin her noktasında bulunur ve davranışlarınızın da temelini oluşturmaktadır. Yaşadığınız sorunları birden fazla olay ile birlikte incelerseniz, çözüme rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bakış açınızı değiştirmeniz yaşadığınız durumları en aza indirgeyebilir ve genel bir başlık altında toplanmasını sağlayabilir. Eğer temel soruna ulaşabilirseniz, gelecekte yaşanabilecek sorunları da kolaylıkla çözebilirsiniz.
Güç
Gücün her anlamda hayatımızda var olduğunu zaten biliyoruz. İlişkilerde de kontrol ve güç mutlaka yer alır. İnsanlar hayatındaki kişileri davranışları ile etkilemekten keyif alırken, gereğinden fazla kontrol altında olmaktan ya da aşırı etkilerden rahatsızlık duyarlar.
Yaşadığınız herhangi bir olayı inceleyebilirsiniz. Genellikle asıl nedeninden bağımsız bir konu üzerine tartışma çıkar. Genellikle iste bir kontrol mücadelesi yer alır. Bir çiftin sürekli olarak hafta sonu planları, ev işleri, alınması gereken ürünlerin markaları gibi tartışmalarının alt nedeni güç ve kontrol üzerinedir.
Etki
İlişkilerde her şey bir etki ve tepki ile meydana gelir. Birinin birine karşı küçük bir adım atmasının ardından, diğer kişi de bir adım atar. Bu adımlar olumlu ya da olumsuz olabildiği gibi sadece güç savaşı da olabilir.
İlişkilerde bir de “sevmek ve sevmemek” kavramları yer alır. Yaşadığınız etkilere verdiğiniz tepkiler sözlü ya da sözsüz olabilir. Karşınızdaki kişiye altı kapalı bir şekilde (istediğiniz olmadığında) “şu an senden hoşlanmıyorum”u belli edersiniz.
Mesela, hafta sonu kahvaltı yapma planına sahipsiniz ancak nereye gideceğinize dair bir tartışma yaşamaya başladınız ve fikirleriniz çatışıyor. Bu durumda konu kahvaltının nerede yapılacağından çok daha büyük bir problemi içerisinde barındırıyor. Bu noktada da iki tarafta birbirine karşı; soğukluk, anlık nefret ya da düşmanlık gibi duygulara kapılabiliyor.
İlişkilerde aslında yaşadığımız tüm sorunlar iki tarafında hisleri ile ilgilidir. Bu hislerin artması kaçınılmaz ayrılık ile sonuçlanacağı gibi, kahvaltı için tartışmayı bırakmalı ve kendinize şu soruyu sormalısınız. “Birbirimizi gerçekten seviyor muyuz, sevmiyor muyuz?”
Saygı
İlişkilerin olmazsa olmazlarından biri olan saygı, karşımızdaki insanın farklılıklarına, fikirlerine ve değerlerine karşı sergilediğimiz davranışlarla meydana gelir. Bir fikrinizi beyan ettiğiniz takdirde aldığınız tepkiler saygısız gelebilir. Bu da hislerinizin, düşünceler üzerine yoğunlaşması etkisini doğurur. “Fikirlerim önemli değil mi, ben değersiz miyim, bunları hak ettim mi?” gibi.
İlişkilerde Olumsuz Dinamikler Değiştirmek için Neler Yapılabilir?
İlişkilerde genellikle bir taraf, diğerinin tepki doğuracağı bir davranış sergiler ve diğer kişi tepki gösterir. Sürekli tekrarlanarak da döngü devam eder. İlişkide gerçekleşen bu döngü zamanla fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan kopukluklar meydana gelmesine neden olur. Olumsuz döngüler ve dinamiklere sıkışmış bir ilişki eninde sonunda tüm gücünü tüketir ve ayrılık düşüncesini ön plana çıkarır.
Bu durumun uzun süreler çözülmemesi, depresyon, endişe ve özgüven gibi birçok problemi doğurur. Bu rahatsızlıkların doğması da durumu daha da kötüye sürüklemeye devam eder. Döngülerin ve dinamiğin fark edilmesi, düzeltmek adına çaba sarf edilmesi ve döngünün kırılması gerekir. Birlikte çözülemediği takdirde profesyonellerden yardım almak yararlı olacaktır. Değiştirmek için yapabilecekleriniz aşağıdaki gibidir:
- Konuşmak için dinlemeyi bırakmalısınız. Bir sonraki cümlenizi planlamak yerine dinlemeyi ve anlamayı öğrenmeniz gerekir.
- Oluşan problemleri çözmek için mutlaka konuşmanız gerekir. Günlerce susuyor olmak herhangi bir sorunu çözemez.
- Gerektiği noktalarda özür dilebilmeniz gerekiyor.
- Karşı tarafın öfke anında, neden öfkelendiğini, korktuğunu ve incindiğini anlamaya çalışın. Çünkü öfke aslında size karşı değil, kendi içinde yaşadığı bir savaştan meydana gelmektedir.
- Eğer size kızdığını söylüyorsa, bu ilişki için çaba sarf ediyordur. Eğer çoktan vazgeçmiş olsaydı, konuşmak yerine gitmeyi tercih ederdi.
- Sevginizi belli etmekten çekinmemelisiniz. Ona dokunarak, onunla konuşarak paylaşmayı unutmayın
- Onu düşündüğünüzü, o bilemeyebilir. Bu yüzden yapabileceğiniz şeyler var ise sadece düşünmekle kalmayıp, uygulayın.
- Onunla karşılıklı sohbet etmeyi ve bu esnada teknolojiden uzak durmayı deneyin. Birlikte geçirdiğiniz her anın önemi gittikçe daha da güzelleşecektir.
- Göz teması iletişimde oldukça önemlidir. Onunla konuştuğunuz zaman göz temasında bulunmayı ihmal etmeyin.
- Sizin için yaptıklarına karşı teşekkür etmeyi ve yaşadığınız duyguları paylaşmaktan çekinmeyin.
- Onu üzgün, bunalmış ya da sıkıntılı gördüğünüz takdirde, yaşadığı durum ile ilgilenin ve hissettiklerini önemsediğinizi mutlaka anlaması için çaba sarf edin.
